|
|
Don Kişot'un hatırlattığı
Rahatı ancak savaşta arayan ve bulan kahraman şövalye bin yaşasın... Cervantes Saavedra'nın Don Kişot'u, bir şatoya misafir edildiğinde, uyuyacağı yatağın baş ucunda bu notu okur... Ah zavallı Don Kişot! Yeldeğirmenlerinin bile hesabını göremeden gidiverdin bu dünyadan... Üstelik bir kara sevdanın üzüntüsüyle eriyip biterken, aklın başına da gelivermişti birden. Ne güzel "deli deli" yaşarken, akıllı gittin öte tarafa. Oysa ne büyük rahatlıktır insanın "deliliğini bilmesi", bunu insanlara göğsünü gere gere söylemesi ve her aklına eseni yaptığında "E, ben deliyim de ondan" cümlesinin arkasına sığınıvermesi... Akıllılara ait bu dünyanın şerrinden bu şekilde korunması...
***
İlerleyen yılların bana ettiği en büyük kötülük işte o çok sevdiğim "deli tarafımın" beni terk etmesi oldu. "Rahatı ancak savaşta arayan ve bulan kahraman şövalye" iken, içimde birden uyuz bir kadın peyda oldu: "Huzur, ille de huzur" diyen... Git be kadın... Alışmadık yerde don durmazmış. Gördün işte beceremiyorum... Savaş alanında mutluyum ben... Boyun eğmenin teslimiyeti üzerimde eğreti duruyor. Oysa ben hep savaşa hazırdım. O yüzden sevmedim, huzurla barış imzalamaya çalışmak için yırtınmanın getirdiği yükü... Canı cehenneme akıllı bıdıklara ait sıkıcı, kuralcı, renksiz, tatsız dünyanın... Deli deli gülmek, deli deli koşturmak İzmir sokaklarında, deli deli sevmek, deli deli yazmak, deli deli... Savaşmak, canını sıkan her yeldeğirmeniyle... Don Kişot gibi.. Ve zaferlerinin tadını çıkarmak sonunda... Her şövalye gibi... Hiçbirimiz vazgeçmeyelim yeldeğirmeni-meldeğirmeni; savaşmaktan... E mi?
|