|
|
|
|
|
|
Türkiye BM vurgusu bekliyor
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın gelecek günlerde Kıbrıs konusunda muhtemel açıklamasından Türkiye'nin beklentisinin, Kıbrıs sorununun çözümü içintek adresin BM olduğunu vurgulaması olduğu bildirildi.
Kıbrıs Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos'un BM Genel Kurulu'ndaki konuşması ve düzenlediği basın toplantısındaki sözlerini değerlendiren diplomatik kaynaklar, Rum liderin BM'ye şirin gözükmeye çalışarak, sinsi bir oyalama taktiği izlediğini kaydettiler. Papadopulos'un aslında ''BM Kıbrıs konusunda kapsamlı bir çözümü bulsun, ama bunun ne
zaman olacağı belli olmasın'' demek istediğini belirten diplomatik kaynaklar, Rum liderin ''O zamana kadar da AB vasıtasıyla ben kafamdaki çözümün unsurlarını empoze edeyim anlayışında'' olduğunu ifade ettiler.
Rumların bu yolla zaman kazanarak, bu süreçte kapıların, limanların açılmasını, Türkiye tarafından tanınmalarının sağlanmasını amaçladığını belirten aynı kaynaklar, Rumların bu sürede Kıbrıs Türkleri üzerindeki ambargolar ve izolasyonun devam etmesi için de çaba harcayacaklarını kaydetti. Kaynaklar, yavaş yavaş denetimini Türktoplumuna empoze edecek olan Rum kesiminin bir süre sonra da asker çekilsin diyeceğini, aşama aşama Türk toplumunu erittikten sonra ''gelin oturalım sorunu çözelim'' diyeceklerini vurguladılar.
Türkiye'nin de AB'deki muhataplarına her şeyden önce AB tarafındanyazılan Kıbrıs Rum tarafının AB'ye giriş belgesinde bunun ''Kıbrıs Türk tarafı için bir geçerlilik ifade etmez'' denildiğini hatırlattığını belirten diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin mevcut durumun devam etmesinden yana olmadığını, gerçek bir çözüm istediğini kaydettiler. Rum kesimindeyse böyle bir isteklilik bulunmadığını belirten kaynaklar, ''Çünkü Rum kesimi üzerinde bu konuda herhangi birbaskı bulunmuyor. Bütün baskılar ortadan kalkmış durumda'' şeklinde konuşuyor.
AB'nin de desteklediği çözüm planına ''hayır'' diyen Kıbrıs Rum kesiminin AB'ye girdikten sonra AB üyesi olmak isteyen Türkiye tarafından tanınmamasını AB üyeleri üzerinde baskı unsuru olarak kullandığını belirten kaynaklar, bu konuda AB ülkelerinin çözüm istemeyen taraf olarak Rum kesimini tespit etmeleri gerektiğini kaydediyor.
Soruna çözüm bulunmadan üye olunamayacağını Türkiye'nin de bildiğini belirten kaynaklar, daha önce farklı tavır almalarına rağmen, bu tavır aleyhlerine işleyince Rum kesiminin bugün güya sonu belli olmayan şekilde çözümün adresinin BM olduğunu söylemeye başladığını, ama bunu işletmeyi çok ileri bir tarihe ertelemeye çalıştıklarını ifade ettiler. Kaynaklar, ''Rumlar, bu süreçte de AB yoluyla kendi istediklerini elde etmeye çalışacak. Bu açıdan Rumların son girişim ve söylemi samimiyetten uzak taktiklerden ibaret'' değerlendirmesinde bulundu.
Diplomatik kaynaklar, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, gelecek günlerde Kıbrıs konusunda yapması beklenen açıklamasında, sorunun çözümünün tek adresinin BM olduğunu vurgulamasının Türkiye açısından önemli olacağını belirttiler.
Avrupa Birliği'nin Kıbrıs konusunda objektif davranmadığını kaydeden diplomatik kaynaklar, bir taraftan Rum kesiminin bütün yanlışlarına göz yuman AB'nin Rum baskılarına hiç göğüs germezken, Türkiye üzerinde tek taraflı bir baskı uygulamaya çalışmasının yadırgatıcı olduğunu kaydettiler. Kaynaklar, Irak, İran gibi pek çok stratejik konuda Türkiye'den yardım, görüş ve ortam tutum isteyen AB'nin, Türkiye'nin beklenti, hassasiyet ve isteklerine sıra gelince duyarsız davrandığını ifade ettiler.
Rum kesiminin her türlü uygunsuz talebine 'evet' diyen bir AB'nin bu tür taleplerine de Türkiye yerine Rumlardan karşılık bulmaya çalışması gerektiğini kaydeden diplomatik kaynaklar, Rum baskıları sonucu 3 ekimde üyelik müzakerelerine başlanamaması halinde, Türkiye'nin AB'den gelecek bu tür stratejik taleplere cevap vermede daha isteksiz davranabileceğine dikkati çektiler.
MOLİVYATİS VE İKÖ
Öte yandan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Yunan dengi Petros Molivyatis ile görüşmesinde, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in kasım ayı içinde Türkiye'ye ziyarette bulunması konusunda bir tarih tespit ettikleri öğrenildi. Gül, ayrıca gün içindeki temasları kapsamında, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) troykası mensubu Yemen Dışişleri Bakanı Ebubekir AbdullahEl-Kirby ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memedyarov ile Türkevi'nde bir araya geldi.
Diplomatik kaynaklar, bu tür görüşmelerin Türkiye'nin desteğinde ve İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu liderliğinde İKÖ'nün adetakabuk değiştirerek, uluslararası alanda daha etkin bir örgüt haline getirilmesi yönünde yürütülen reform çalışmalarını değerlendirmek amacıyla yapıldığını kaydetti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|