|
|
|
|
|
|
Sık antibiyotik alan çocuklar alerjik hastalıklara daha yatkın'
Çocukların büyüme çağında içinde bulundukları çevre, alerjik nezlenin görülme olasılığı üzerinde ciddi bir rol oynuyor. Buna göre, fazla sayıda kardeşi olan ve daha fazla enfeksiyon geçiren çocuklar alerjilere daha dayanıklı oluyor. Uzmanlara göre, çocuklar hastalandığında, mecbur kalınmadıkça antibiyotik kullanılmamalı
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta alerjilerle ilgili soruları yanıtladı:
Alerjik nezle astıma yol açar mı? Alerjik nezle ve astım adeta ayrılmaz iki arkadaş, can-ciğer kuzu sarmasıdırlar. Bu, son yıllarda 'one airway, one disease' (bir havayolu, bir hastalık) ve 'united airways' (birleşik havayolları) terimi ile ifade edilmeye çalışılmaktadır. Alerjik veya non-alerjik rinitli hastalarda astım gelişme riski, nezlesi olmayanlara göre 11-17 kat daha fazladır. Risk, sürekli alerjik nezlesi olanlarda yüksektir. Genel olarak, tüm astımlıların yüzde 75- 80'inde alerjik nezle vardır. Astım ve alerjik nezle belirtileri hastaların yüzde 25 kadarında aynı zamanda başlar. Birden fazla maddeye karşı alerjisi olanlarda astım riski daha fazladır. Sinüzit nedir, alerjiyle ilgisi var mı? Sinüsler, burun etrafındaki iç yüzeyi burunu da döşeyen mukoza ile kaplı boşluklardır; sinüzit de bu boşlukların iltihabıdır. Araştırmalara göre, rinitli hastaların yarısında sinüzit ve sinüzitlilerin %55 kadarında rinit belirtileri bulunur. Sinüzit, özellikle sürekli alerjik nezleli ve non-alerjik nezleli hastalarda görülmektedir. Akut veya kronik sinüzit, alerjik iltihap nedeniyle burun zarının şişmesi ve sinüslerin ağızlarını tıkayarak havalanmalarını bozması sonucu meydana gelmektedir. Polipler ise sinüsleri döşeyen mukozanın şişmesi ile oluşan ve burun boşluğuna taşarak nefes almayı bozan oluşumlardır. Sanıldığının aksine bunların alerjiyle ilişkileri çok azdır. Poliplere en çok, aspirin duyarlılığı olan hastalarda rastlanır. Bu hastaların yüzde 80 kadarında rinosinüzit belirtileri, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı vardır. Yüzde 70 hasta koku alamamaktan şikayet eder. Polipler tekrarlama eğilimindedirler.
SIK RASTLANAN ŞİKAYETLER Alerjik nezlenin horlamayla ilgisi var mı? Burun yerine ağız yoluyla solunum, daha çok geniz eti ve bademcik büyüklüğü ile ilgili bir sorun ise de, alerjik nezleye bağlı burun tıkanıklığı olanlar, geceleri ağızdan soluk alıp verirler ve horlayabilirler. Bu hastalarda ağız kuruması da sık rastlanılan bir şikayettir. Bazı hastalar yataklarının baş ucunda bir bardak su olmadan yatmazlar. Ağızdan nefes alan ve horlayan hastalarda çeşitli uyku bozuklukları da görülür. Sabahları zor uyanırlar, uykularını tam alamadıkları için gün boyunca uyuklarlar, konsantre olamazlar. Sinirli ve yorgundurlar. Ayrıca bugüne kadar görmüş olduğum alerjik çocuklarda, dikkatimi çeken en önemli özelliklerden biri, bu çocukların özellikle geceleri baş, boyun ve saç diplerinin terlemesi idi. Yine sorulduğu zaman, bu çocuklarda gece uyku sırasında diş gıcırdatma alışkanlığının da yüksek oranda görüldüğü sonucuna vardım. Okuduğum hiçbir kaynakta bu bulgulardan bahsedilmediğini de bildirmek istiyorum.
ENFEKSİYONLARIN ETKİSİ Alerjik nezle doğuştan mıdır? Alerjik nezle erkek çocuklarda ve doğum tartısı düşük olan bebeklerde daha çok görülen bir hastalıktır. Bir de doğum ayının önemi var: Alerjik nezleye ilk ve sonbaharda doğanlarda daha fazla rastlanıyor. Birçok araştırma, çocuk sayısı fazla olan büyük ailelerde alerjik nezlenin daha az görüldüğünü ortaya koymuştur. Bunun kesin nedeni belli değildir, ama çok kardeşi olan çocukların daha çok enfeksiyon geçirdikleri ve bunun da alerjik hastalıklara karşı koruyucu etki yaptığı düşünülmektedir. Alerjik hastalıklardaki artışların son yıllardaki gözde nedeni, çocukluk çağı enfeksiyonlarının azalmasıdır. Araştırmalara göre çok sık antibiyotik verilen çocuklar, mikroplarla yeteri kadar karşılaşamadıkları için alerjik hastalıklara daha yatkın olmaktadırlar. "Çocuğum gene ateşlendi" diyerek, antibiyotiklere sarılmayın.
|
|
|
|
|
|
|
|
|