|
 |
 |
 |
 |
|
Orta yaş bunalımı markasını yarattı
İngiliz oyuncu ve model Liz Hurley, 20 yılda kurduğu her şeyden vazgeçip, merdivenin ilk basamağına geri döndüğünü söylüyor. Marie Claire dergisine röportaj veren yıldız, "Sanırım orta yaş bunalımına girdim" diyor.
Güzelliğiyle olduğu kadar, özel hayatıyla da dünya basınını sık sık meşgul eden Elizabeth Hurley, ömrünün en mutlu dönemini yaşadığını belirterek, "Sıkıntılarım geride kaldı. Hayatımın bundan daha iyi olabileceğini sanmıyorum" diyor. Marie Claire dergisinin eylül sayısına, 3 yaşındaki oğlu Damien, Hintli sevgilisi Arun Nayar ve eski aşkı Hugh Grant'la ilgili açıklamalar yapan Hurley, 40 yaşında olmanın üzerindeki etkisini de şöyle anlatıyor:
YENİ BAŞTAN BAŞLIYOR
"İş hayatımın yönünü tümüyle değiştirdim. Son 20 yılda kurduğum her şeyden vazgeçip, merdivenin ilk basamağından tekrar çıkmaya başladım. Annem bunun orta yaş bunalımı olduğunu söylüyor!" Kendi adını verdiği bikini, kaftan ve elbiselerden oluşan markasını da orta yaş bunalımının bir uzantısı olarak yarattığını belirten yıldız, "Her zaman yazlık kıyafetlere merakım vardı" diyor.  Güzel yıldızın kendisiyle ilgili anlatıkları:
* Kendimi çok iyi hissediyorum. Estee Lauder ile yeniden masaya oturdum ve dünya çapında on farklı yerde reklam anlaşmam var. Plaj kıyafeti işi acayip iyi gidiyor. Tüm enerjimi onu büyütmeye ayırıyorum. Hayatımın hiç bir döneminde bu kadar huzurlu ve mutlu olmamıştım.
* Her zaman kendime, 'yeterince iyi yaptım mı?' diye sorarım. Bundan daha sıkı çalışamazdım ama bazen panikliyorum. "Tanrım elde edemediğim daha çok şey var" diyorum. Bu orta yaş bunalımıyla bağlantılı olsa gerek.
* Oyunculuğu bırakmadım. Stüdyo dışı çekim gerektiren filmlerde oynamak istemiyorum. Hâlâ çok fazla teklif geliyor. Neredeyse bu yaz bir film çevirecektim ama yoğunluğum nedeniyle olmadı.
* Her zaman biraz aç olmalıyım. Dilediğim her şeyi yersem, iki beden genişlerim. 30  yaşından sonra fast food beslenirseniz, hiç şansınız olmaz. Kurabiye ile jean arasında bir seçim yapmalısınız.
'ARUN GÜZEL ADAM'
* Hugh'u severim, ona taparım. Ayrıldığımızda ikimiz de çok ama çok üzüldük. Biz çok yakın ve iyi iki arkadaşız. Eminim sonsuza dek birbirimize bağlı kalacağız. Tabii ki birbirimizi hâlâ çok özlüyoruz.
* Arun, hamilelikten sonra görüştüğüm ilk erkekti. İnanılmaz ama anında iyi anlaştık. Arun pek çok açıdan Hugh'a benziyor. Her ikisi de sevecen, nazik ve vefalı. Bu beni çok etkiler.
* Birbirimizi ilk gördüğümüzde ben ona "Bu kadar güzel olmak nasıl bir şey?"demişim! Öyle utanmış ki bir saat ağızını bıçak açmamış. Gerçekten de güzel adamdır. Onu bana tanıştırırken, 'yarı Hintli yarı Alman' demişlerdi. Hayret verici bir çekiciliği vardı!
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
