|
|
|
|
|
|
Komutan 'salkım salkım asın' diyordu
6-7 Eylül olayları ile ilgili olarak elindeki fotoğraf ve belgeleri, "ancak ölümünden sonra yayınlanmak üzere" kaydı ile bağışlayan merhum emekli hakim Tümamiral Fahri Çoker (1913 - 2001) çok parlak bir kariyere sahipti. Genç bir teğmen iken, 1938'de şair Nazım Hikmet'in yargılandığı Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi Davası'nda savcı yardımcısı olarak görev yaptı. Nazım Hikmet'in 28 yıl mahkumiyeti ile sonuçlanan bu davada insanların siyasi görüşlerinden ötürü nasıl mahkum edildiklerine birinci elden tanık oldu. Çoker'in hayatında siyasi önemi yüksek ikinci soruşturma ise 6-7 Eylül 1955 olaylarından sonra ilan edilen sıkıyönetim sırasında ortaya çıktı. Çoker, 20 Eylül 1955'te, Kadıköy'deki Sıkıyönetim Mahkemesi Başhakimliği'ne atandı. Sıkıyönetim Komutanı Nurettin Aknoz ve DP yönetimi 6-7 Eylül'de azınlıklara karşı gerçekleştirilen saldırı, yağmalama ve diğer eylemlerin faturasının komünistlere çıkarılmasını istiyordu. Bu bağlamda, olaylarla hiç ilgisi olmayan ve aralarında Aziz Nesin, Kemal Tahir, Hulusi Dosdoğru ve Hasan İzzettin Dinamo gibi aydınlar Harbiye'deki askeri hapishanede uzun süre tutuklu olarak kaldılar.
VİCDAN YARASI Çoker, 5 yıl sonra 1960'da Yassıada Mahkemeleri sırasında verdiği ifadesinde Sıkıyönetim Komutanı General Nurettin Aknoz'un sık sık sıkıyönetim hakimleri ile toplantılar yaptığını ve 'Bu görüşmelerde bizlere olayların komünistler tarafından yapıldığını tespit etmemizi söylerdi. İstanbul'a geldiğinde meydanlarda salkım salkım insanların asıldığını görmek istediğini' belirtmişti. Çoker 1955-56 yıllarında sürdürülen sıkıyönetim mahkemeleri sonucunda adli suçluların temize çıktığı, bunun yerine sadece 'solcu' oldukları için bazı aydınların suçlandığı bir süreci yaşamıştı. Çoker bu tuhaf yargılama sürecinde önüne gelen birçok belge ve fotografı sakladı. Uzun yıllar arşivinde tuttuğu belge ve fotoğrafları ölümünden sonra yayınlanmak üzere Tarih Vakfı Bilgi - Belge Merkezi'ne bağışladı. Hukukun ve yargılama sürecinin bu denli karikatürize edildiği bir dönemin namuslu bir askeri hakimin vicdanında derin izler bıraktığı tahmin ediliyor. Merhum Fahri Çoker'in bıraktığı fotoğraf ve belgeler sayesinde 6 - 7 Eylül Olayları'nın 50. yıldönümünde artık olup bitenleri daha iyi anlama ve değerlendirme imkanına kavuşuyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|