|
Bıçağı kaptığım gibi fırladım!
|
|
Artık geç oluyordu. Odamagidip yattım. Rüyamda hâlâHintliler'in ayakları ile uğraşı-yordum. Bu kez tuz ruhu sonrasıayaklarını bulaşık teli ile ovalı-yordum ki, odamın telefonu çal-dı. Arayan Tanyeli, korku içindeidi. "Rahşan kapıda iki adamvar" dedi. O anda uyandım. Saat üçtü ve Tanyeli'nin kapısında iki adam vardı. Önceüzerime bir şeyler buldum. Nedense korkudan ışığı yakama-dım. Elime, odadaki meyve bı-çağını aldım. Aklıma başka silahgelmedi uyku sersemliğiyle... Kapıyı açtım. Evet! Tanye-li'nin kapısında iki adam vardı...Ben de iriyim filan ama böyle durumlarda ödleğin tekiyim."Hop kardeşim, efendi olun" diyemedim. Onun yerine yanlarından geçip Tanyeli'nin kapısınıçaldım. Canım, beni görüncerahatladı. Ben de Tanyeli'ninodasına attım kendimi. Bu kez Tanyeli'nin ve benimbulunduğum odanın kapısındaiki adam vardı! Neyse, adamların ilk sorusu "Tanyeli nere-de?"oldu. Varlığım, Tanyeli'niniçindeki öz güvenin dışarı çık-masına neden olmuştu. Kız benim ödlek olduğumu neredenbilsin... "Benim Tanyeli" dedi. Adamlar inanmadılar, "Bizpartide gördüğümüz Tanyeli ilegörüşmek istiyoruz" dediler. Biraz horozlandım "Ne istiyorsunuz kardeşim?" dedim. "Ta-mam" filan gibi anlamsız şeylersöyleyip gittiler. Bu arada güvenlik geldi. Tanyeli odada kal-dı. Ben güvenlikçilerle koşa koşaadamları aramaya başladım. Gecenin üç buçuğunda, Delhi sokaklarında, yanımda Hintlikorumalar, elimde meyve bıça-ğımla bu davetsiz misafirleri aradık. Tabii bulamadık. Saçım ba-şım dağınık, üzerimde pijamamve kot pantolonum, ayağımdaotellerde verilen terlikler veelimde küçük meyve bıçağım ilehalimi hatırladıkça Tanyeli ilegülme krizleri geçirdik... "Tanyeli'ciğim, bu olayı Tür-kiye'ye dönünce Rahşan x-largeolduğu kadar kahramandır da"diye anlatmazsan; bazı tehlikelisahne hareketlerinde dublörkullandığın dedikodusunu yayarım" dedim. Daha da güldü...
|