|
|
Bu ekip çok başka
İsyanlar hapishanesi Bandırma Cezaevi nasıl atölye merkezi oldu?
Bir masanın etrafında beş kişiydik. Cezaevi yemeğini paylaştık beraberce. O öğlen mahkumlar ne yediyse biz de onu yedik. Önce çorba. Ardından tavuk. Son olarak çikolatalı tatlı. Pazartesi günü Bandırma M Tipi Kapalı Cezaevi'nde geçirdiğim bir günü yazdım size. Kadın mahkumların hikayelerinden bahsettim. Atölyeleri anlattım. Diktikleri eşofmanları, tişört ve şortları gösterdim. El emeği göz nuru yaptıkları rengarenk takıları da... Tarihe "İsyanlar Hapishanesi" olarak geçmiş Bandırma Cezaevi. Onu da yazdım. Bir tek arkadaki isimleri yazmadım. Örneğin hapishane bugünkü haline nasıl geldi? Atölyelerin açılmasını kim sağladı? İşleyişi kim yürüttü? Mahkumlara mesleklerini kim kazandırdı? Tahliye olduklarında iş bulmalarına kim yardım etti? O yüzden sevgili okuyucular, kusuruma bakmayın ama size biraz perde arkasındaki isimlerden bahsetmek istiyorum. Bandırma mucizesini yaratan kişilerden... Öncelikle Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Yalıncak (resimde tam karşımda oturan kişi) ardından Bandırma Cumhuriyet Savcısı Ömür Topaç (yanımda oturan) ve Cezaevi Müdürü Remzi Uluşahin (çaprazımda oturan). Ayrıca ikinci müdür Naci Güven'i de unutmamak gerek. Birinci müdür Uluşahin'i anlatmak için sayfalar yetmez aslında. Bir insan bu kadar mı tatlı dilli olur, bu kadar mı insana değer verir, bu kadar mı şair ruhlu olur... Abartıyorum sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Uluşahin'in öyle güzel şiirleri var ki... Ekibin başarısının sırrı mı? Diyorlar ki "Biz buradaki mahkumlara değer veriyoruz, onlar da bize".
|