|
|
Küçük kadınların masalı
KÜÇÜK kadınlar Bodrum'a taşınmış. Hani yaşları 15-16 olan ama annelerinden seksi giyinenlerden bahsediyorum. Yüzlerine tonlarca makyaj yapıp, ellerinde marka çantalarıyla cep telefonları salım salım salınanlardan... Hatırladınız mı? Hani İstanbul'un ünlü gece mekanlarını kendilerine mesken tutup barda diyet kola ya da meyve suyu içenler var ya. İşte onlar... Hepsi Bodrum'da şimdi. Hatta Türkbükü'nde. Hatta bu yıl açılan Nana'da. Bu sefer içki de içiyorlar üstelik. Hem de ne içmek. Özellikle "Happy Hour" denilen ve içkilerin daha ucuz olduğu akşamüstü saatlerinde bir akıyorlar sormayın. Üstlerinde süslü püslü, taşlı bikiniler ya da mayokiniler. Bir elde sigara, diğer elde meyveli votka. Deniz Seki'nin Masal'ıyla coşuyorlar. "Zor olanı seviyor insan her defa... Gerçeği bende sahtesi dilde gizli..." Abartmıyorum. Saat sekiz civarında küçük kadınlar evlerine sarhoş gidiyorlar. Ben mi yaşlanıyorum yoksa işin çivisi mi çıktı? Yani 25'lerine 30'larına geldiklerinde ne giyecekler? Ne içip ne yiyecekler? Nasıl bir eğlenceleri olacak? Küçük kadınlar hayattan keyif alacaklar mı sizce? Dün bir ülkeyi anlamak için kadınlara bakmak gerektiğini yazmıştık. Yazmıştık ama bahsettiğimiz kadınlar bunlar değildi. O kadınlar sinemaya bile gitmeyen lokantaya adım atmamış kadınlardı. Bir ülkede eğer kadınlar mutsuzsa ülke mutsuzdur demiştik. Niye ortası yok acaba? İki örnek de mutsuz üstelik. Küçük kadınlar ise ülkenin geleceği, röntgeni olacaklar... Ama... Nasıl?
|