|
|
Bir gölün kaç rengi olur?
Üç, on, otuz... Açıkçası otuzdan sonra saymayı bıraktım ben. Kadehimi güneşin batışına doğru kaldırdım. Kendinize bir iyilik yapın, hafta sonunu İznik'te geçirin
İznik'e sevdalı olduğumu bu köşeyi yakından takip edenler zaten bilir. Nasıl olmam ki? Bütün kültürlerin, dinlerin buluşma yeri orası. Her taşın altından başka cevherler çıkıyor. Her mevsim ayrı güzel. "En son geldiğimizde nasıl yağmurluydu" diye düşünürken önümüze sularla kaplı bir yol çıktı. Çevredekiler pantolonlarını sıvamış, evlerindeki suyu boşaltmaya çalışıyorlardı. Yavaş yavaş derin suda ilerledik. Bir de kalırmışız burada iyi mi? Kalmadık. "Kolay gelsin" dedik pantolonu sıvalılara. "Dün akşam çok yağmur yağdı" diye seslendi bir tanesi. "Ama geçti artık. Bulutlar gitti. Bu gece yağmaz. Yolunuz açık olsun." İznik'te gezilecek yer çok. Önce sahile indik. Yani göl kıyısına. Yan yana sıralanmış bir sürü balıkçı lokantası. Hangisini seçerseniz seçin memnun kalacağınız kesin. Yayın balığı İznik'in spesiyalitesi. Bir de kızartma kabak. Yanında yoğurt. "Balıkla yoğurt olmaz" gibi hurafelere inanmayın lütfen. Balık tazeyse hiçbir şey olmaz. İznik'in görkemli sitesi Darka'nın muhteşem restoranında yeme şansını bulursanız bir başka önerim daha var. Ciğer Boğaziçi. Ciğer sevmeyene ciğeri sevdirir Boğaziçi, iddia ediyorum. Ciğer değil sanki bonfile. Hemen önünüzde ise göl manzarası. Gün batışını izlemeyi sever misiniz peki? Kim sevmez ki? İznik'te güneşi batırmazsanız yaşamadınız demektir, inanın. Bir göl kaç renk alabilir sizce? 5, 10, 30, kaç yani? Otuzdan sonra saymayı bıraktım ben. Keyifle kadeh kaldırdım batan güneşe doğru. Siz de kendinize bir iyilik yapın. Gidin bir hafta sonu İznik'e, balık yiyin, tarihi koklayın. Yeniden restore edilmiş medresede atölyeleri bulunan İznikli çini ustalarının yaptıklarını görün. Dayanamayıp alışveriş yapacaksınız, orası kesin. Küçük bir ipucu. Sadece çinilere değil Urartu döneminden kalma kalkanlara da göz atın. İstanbul'da bulunmaz ya, bulunsa bile 20 katı fiyata.
NERESİ MUTLAKA GEZİLMELİ? Berber Kaya: İznik'in doğusunda yer alan bir tepenin eteğinde. Yekpare kayadan oyulmuş büyük bir oda şeklindeki mezar anıtı. Beştaş: Kentin kuzeyinde bağlar arasındaki başka bir mezar anıtı. Ayasofya Kilisesi: İki ana caddenin kesiştiği yerde, kentin tam ortasında. İnanç turizminin yapıldığı önemli bir nokta. VII. Konsül'ün toplandığı yer. Hacı Özbek Cami: İznik'te 1333 yılında inşa edilen ilk cami. Üstü 8 metre çapında kiremit kaplı. Yeşil Cami: İznik'in sembolü. Adını yeşil çinili ve tuğlalı minaresinden almış. Gövdesi mavi ve yeşil renkli çinilerle mozaik tekniğiyle bezenmiş. Böcek Ayazma: Üstü yuvarlak bir yapı. 5. yüzyıldan kalma bir eser. Surlar: İznik'in çevresini beş kenarlı çokgen şeklinde kuşatan surların uzunluğu 4 bin 970 metre. İki ana caddeden bakıldığında dört ana kapı görmeniz gerekiyor aslında. Ama maalesef günümüze ancak Lefke Kapı ile İstanbul Kapı ulaşmış. Yenişehir ve Göl Kapı tamamen yıkık. İstanbul Kapı'da özellikle dikkat etmeniz gereken, mermer kabartmalar.
|