Türkiye'ye giren dış kaynak 40 milyar doları buldu
* Türkiye'ye giren para en son ne kadar oldu? Dolaylı ya da dolaysız giren tutar ki sadece krediler değil, yurtdışında tuttuğu parasını içeride teminat göstererek yatırıma dönüştürmek isteyenlerin de paraları dahil, kolaylıkla 35-40 milyar dolarları bulduğunu söyleyebilirim.
* Bu miktar içinde bankacılık sektörüne doğrudan giren paradan söz edecek olursak? 2000'de 17 milyar dolara kadar çıkmış olan ve ağırlıklı kısa vadeli krediler, öncelikle 2002 krizinin dip noktasında 6 milyar dolara kadar gerilemişti. 2005'te baktığımızda ilk altı ay verileri olmamakla birlikte uzun vadelilerle birlikte bu krediler 20 milyar doları aşmıştır.
* Üstelik daha ucuz ve uzun vadeli, öyle mi? Kesinlikle. Vadeler 10 yıla kadar uzadı.
* Son zamanlarda yabancılar gelip banka ve şirketleri satın alıyorlar diye tepkiler yükselmeye başladı. Bazı konularda sizce ulusal mı kalmak lazım? Defter değeri 50-60 milyar dolar olan bankaları, 150 milyar dolar değeri olan bir banka gidip satın alabiliyor. En yakın zamanda Uni Credito gitti, Avrupa'nın ilk 20'deki bankası olan Almanya'nın üçüncü büyük bankasını 15 milyar dolara satın aldı. Dolayısıyla burada küresel ihtiyaçlara sırtımızı dönemeyiz. Ancak öbür görüşte de doğrudur. Türk bankacılığı, sanayisi olsun, özellikle kritik sanayiler olsun, burada devletle belli bir sinerjiyi yaratmak kaçınılmaz. Sizin ulusal çıkarlarınız için uzun vadede her zaman için bazı opsiyonları bir kenarda tutmanızda fayda var. Stratejik konularda devletin bir söz sahibi olması beklenir. Ama şirketlerin yöntemlerinin de azınlık hissedarın haklarını koruyacak yapıya bürünmüş olması gerekir.