O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79 yaşında olan 'gülen kadını' Genevieve Laporte ise ressamın aşk mektubu gibi gönderdiği desenlerini satarak yıllar sonra yeniden gündeme geldi.
Her şey bir sokağın köşesinde geçmiş. Biri onu tanıyıp yaşadıktan sonra aklını kaçırmış. Diğeri akıllı çıkmış, kısa bir süre sevgilisi olarak yaşadıktan sonra onun sadece dostu kalmayı istemiş ve gitmiş. 20. asrın en büyük ressamlarından bir dahiye ilki 'Ağlayan', diğeri 'Gülen' kadını ilham etmiş. Dora Maar, Picasso'nun hayatındaki en önemli 5 kadından biri ve diğerlerinden biraz daha farklı, asi yaradılışlı, özgür ve bağımsız bir kişilik, artist ruhlu bir kadın diye tanınıyor. Hırvat asıllı, Arjantin'de büyümüş, döneminin dikkat çeken fotoğraf sanatçıları arasında sayılıyor. Picasso'nun 1937'den itibaren 30 yıl boyunca yaşadığı Rue Des Grands Augustins'deki atölyesine birkaç adım mesafede hemen sağdaki sokakta, Rue de Savoie'da oturuyormuş. Picasso, şair arkadaşı Paul Eluard'la, Cafe Les Deux Magot'nun terasında sohbet ederken biraz ilerde oturan siyah saçlı beyaz tenli bu kadını elinde bir bıçakla oynarken görmüş. Yüzündeki ifadeden çok etkilenmiş ve ona modellik yapmasını istemiş. Picasso'ya 'Ağlayan' kadını ilham edecek bu aşk da böylece başlamış. Hayatının 8 yılını beraber olmak üzere kalanını bir başına çeyrek asır yaşadığı bu aşk için, 'Öyle çılgın, öyle deli bir aşktı ki, aşk bitince geriye delilik kaldı' demiş. Tarih ekim 1944... Paris 4 yıl Nazi işgali altında kaldıktan sonra "Kurtuluş''unu yaşıyor. Picasso, 'Salon D'Automne'da, Dora Maar periyoduna ait 74 tablosunu sergiliyor. Sergi büyük bir skandala dönüşüyor. O kadar ki resimleri camlardan fırlatmaya kalkanlar oluyor. Picasso'nun atölyesine 40- 50 adım mesafedeki Rue Saint Andre Des Arts'taki Fenelon Lisesi'nde ise 17 yaşında genç bir direnişçi Genevieve Laporte sergiye ilişkin haberleri duyunca isyan eder. Milli Cephe örgütünün başkanı Genevieve, 3 arkadaşıyla çıkardığı "Fenelon Yolu'' için Picasso'yla röportaj yapmaya karar verir. Bugün 79 yaşındaki Madam Laporte gazetecileri kapı önüne koymasıyla ünlü, fotoğrafını dahi görmediği Picasso ile görüşmek üzere karın ağrılarıyla merdiveni çıkmış; "İlk rastladığım adama bakıp bu kesin Picasso deyip, istediğimi anlattım. Adam dinledi ve 'Ben Picasso değilim' dedi. Kıpkırmızı oldum, arkamdan bağırdı 'Yarın, öğleyin gelin' dedi. Picasso'nun en sadık dostlarından Sabartes ile dostluğum da böyle başladı." Ertesi gün gittiğinde etrafı süzerken, Picasso içeri girer.
GÖZLERİ KAHVERENGİYDİ "Gözleri o kadar parlıyordu, o kadar ışıklıydı ki mavi sandım, meğer kahverengiymiş. "Sizin için ne yapabilirim, küçük hanım?'' dedi. Ve ben 'Gençler sizin tablolarınızın dilini anlamıyorlar' dedim. Çok sinirlendi ve avaz avaz bağırarak söylendi. "Ne diyorsunuz, ne demek bu? Ne zamandan beri resimlerin dili anlatılır oldu. Siz patates kızartmasının dilini anlıyor musunuz? Bir tablo matematik problemi midir? Resim açıklama yapmak için yapılmaz.'' Picasso sakinleyince, ertesi gün öğleden sonra gelmesini ve kapıyı iki kez çalmasını istemiş. Bu ritüel iki yıl boyunca 1946'ya kadar her çarşamba günü devam etmiş. İki yılın sonunda edebiyat okuyan Genevieve, Picasso'nun yardımıyla Amerika'ya gider. Dönüşünde Picasso'yu bulur. 1951 mayısında yine onun atölyesindedir. Bir seferinde vakit çoktan akşamı bulmuştur. "Yağmur yağıyor, şimşekler çakıyordu. 'Bekle bu havada çıkamazsın' dedi. Sonrasını hatırlamıyorum. Karanlık bir boşluk ve olağanüstü bir ışık. Gece yarısı eve dönerken hem bahtiyar hem de o dönemde o yaşta bir kız böyle bir hadisede ne hissederse o kadar da berbat." Francoise Gilot'nun onu terk etmesinin ardından, Picasso bir dönemi Saint Tropez'de geçen 2 yıldır büyük aşk yaşadığı Genevieve'den onunla aynı evi paylaşmasını istemiş. Laporte bunu kabul etmeyince aşkları bitmiş, dostlukları ise 1961'e kadar sürmüş. Laporte, Picasso'nun Paul Eluard'a "Beni güldüren kız. Bana gülmeyi ilham etti, hayatımı kurtardı" dediği genç kız, bu hafta başı 79 yaşında, işte bugüne dek sakladığı 20 Picasso desenini açık artırmayla sattı. Picasso'nun kendisine bir nevi aşk mektubu gibi yolladığı bu kara kalem, çini mürekkebiyle çizilmiş desenlerin parasıyla tabiatı ve hayvanları korumayı amaçladığı bir vakıf kuracak. Picasso'nun ölümünden sonra onun hakkında yazdığı biri Fransa'nın en büyük edebiyat ödülünü alan 3 kitabı tanınan şair Genevieve Laporte'un Afrika üzerine de 18 belgesel filmi var. Son bir soru: 'Madam Laporte, Picasso'dan sonra başka bir adamı sevdiniz mi, aşık oldunuz mu?" Yanıt: "Kocam oldu, onu sevdim de tabii, ama Picasso gibi bir adamdan sonra öyle büyük bir sevgi ve bir aşktan sonra aynısı bir kez daha yaşanabilir mi? Bu çok aptalca bir soru."
Belkıs Kılıçkaya
|