SPK hazırladığı ön tespit raporunda İhlas Finans'ta üçlü bir saadet oluştuğunu öne sürmüştü.
BDDK, İhlas Finans'in faaliyet iznini kaldırmadan iki gün önce kurumda inceleme başlatan Sermaye Piyasası Kurulu(SPK) bir ön tespit raporu hazırlamış ve kurulan saadet zincirine işaret etmişti. SPK'nın raporunda o dönemin rakamları ile 735 trilyon lira mevduatı bulunun İhlas Finans'ın bu paranın 724 trilyon lirasını grup bayilerine aktarıldığı belirtiliyordu. SPK raporunda kredilerin bayilere yok denecek kadar az miktarda rehin ve ipotek ile kullandırıldığı belirtilerek bunlar örnekleri ile ortaya konuluyordu. SPK'nın raporuna göre İhlas Grubu, İhlas Finans ve bayiler arasında kurulan üçgen şöyle işliyordu:
* İhlas Finans aldığı malı kendisi ile çalışan bayiilere kâr karşılığında satmış görünüyor. Ancak bayiiler bu malları tekrar İhlas Grubu'na bağlı şirketlere satarak, paravan konuma geliyorlar. Böylece aslında bayii değil grup şirketi kredilendirilmiş oluyor. Ortada ise kâr olmadığı gibi bazı tabela şirketlerinden paralarının dönmemesi nedeniyle ciddi zararlar söz konusu oluyor.
* Bayiilerle kurduğu kredi ilişkilerinden kârlılık sağlayamayan ve hatta bir çok kredisini geri döndüremeyen İhlas Finans, 2000 yılı sonuna gelindiğinde ise kâr yaratamadığı için yeni tasarruf sahiplerinin parasını eski mevduat sahiplerine kâr payı olarak dağıtır hale geliyor.. Böylece sona doğru giden süreç de hızlanıyor.