|
|
|
|
|
|
'Armani' iktidarı
DYP lideri Ağar sert çıktı: Bunlar basma başörtüsü takanların değil Armani başörtülülerin hükümeti.
DYP Genel Başkanı Ağar, SABAH yazarlarıyla sohbet toplantısında ilginç açıklamalar yaptı: "Halk dört yılda bir seçime endeksli. Hükümet gelecek seneyi aşamayacak..."
"DEVLET TERÖRÜ OLMAMALI" "Güneydoğu'da devlet terörü olmamalı. İnsanlar baskı altında kalmazsa siyaset çeşitlenebilir... Cumhurbaşkanlığı seçimi için tavır belirlemek erken. Tayyip Bey'in hanımının başörtüsünden ziyade millet tarafından kabulü önemli..."
"ASKERDE BİLGİSAYAR EĞİTİMİ VERİLSİN" "Kıbrıs için AB ile özel zirve yapılsın... Askerde eskiden Ali mektebi derlerdi, okuma yazma öğretirlerdi. Şimdi bilgisayar öğretilsin... Kadınlara pozitif ayırımcılık yapacağız... Her şey pahalanıyor, dolar ucuzluyor. Böyle olmaması lazım..."
YOKSULLARLA İLGİLENMİYORLAR Basma başörtülülerle fukara hükümet ilgilenmiyor. Biz basma başörtülülere bakıyoruz
BİZDE DERİN DEVLET OLMAZ Geçmişten tecrübemiz oldu halkın haricinde hiçbir güce inanmayız. Devlette derin veya sığ yapı olmaz
GÜNEYDOĞU İÇİN DİYALOĞA AÇIĞIZ Güneydoğu'ya artık farklı bakıyorum. Sorun terörle değil fakirlikle mücadele diyaloğa açığız
Bunlar Armani başörtü takanların hükümeti
DYP Lideri Mehmet Ağar türbanı yeniden gündeme getiren hükümeti eleştirdi. Ağar, "Basma başörtülüler fukara, hükümet ilgilenmiyor. Biz onlara bakıyoruz" dedi.
Biz doğruyuz sloganıyla Türkiye'nin dört bir yanını gezen Mehmet Ağar Merkez Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ, SABAH Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan ve SABAH yazarlarının konuğu oldu. Mehmet Ağar sohbet toplantısında "Muhafazakarlığın şekil değiştirdiğinden söz ederek hükümeti eleştirdi. Ağar, "Bunlar Armani başörtülülerin hükümeti. Arabalar cip oldu. Basma başörtülüler fukara. Hükümet bunlarla bunlarla ilgilenmiyor" dedi. Özellikle Güneydoğu'da sürdürdüğü seçim gezileriyle dikkati çeken Doğru Yol Partisi lideri bölgedeki çatışmaları da geçmişe göre daha farklı değerlendirdiğini belirtti. Terörle mücadele yerine fakirlikle mücadele olgusunu kabul ettiğini belirten Ağar "Ben o zamanlar da onu görüyordum. Ama o zamanlar bürokrattım. Elimde başka bir imkan yoktu. Bana verilen bir görev vardı ve onu yapmak zorundaydım" dedi. Güneydoğu'da yoksullukla mücadelenin öne çıkarılmasıyla terörle mücadelenin en sağlam alt yapısının kurulacağını ifade eden Ağar derin devlet tartışmasıyla ilgili olarak da şöyle konuştu: "Geçmişten gelen çok büyük tecrübemiz var. Halk gücünü tam manasıyla gördük. Bunun haricindeki hiçbir güce inanmamız mümkün değil. Yönettiğimiz devletin içinde tek devlet yapısı olur. Ne derin ne sığ olmaz yani. Burada belirleyici güç devlet. Tek tek bireylerin mutlu olacağı yapıyı kurduğunuz vakit iktidar süreci içerisinde bu kendiliğinden demokratik hukuk devletini var edecek."
GÜNDEM FAKİRLİK AKP hükümetinin halkın gerçek gündeminden uzak olduğunu belirten Ağar bu gündemi yakalamak için Güneydoğu'ya gitmek gerektiğinin altını çizdi. İnsanların salamura gibi belediye otobüslerine bindiğini kaydeden Ağar şöyle devam etti: "Ağızlarından alevler fışkırıyor herkesin. İşsizlik sıkıntısı var. İşinden memnun olmayan var. Ailesinin problemlerini taşımakta zorlanan var. İnsanlar farklı arayışların içine girecekler. Herşey pahalanıyor Türkiye'de ama dolar ucuzlamaya devam ediyor. Normal şartlarda bunun böyle olmaması lazım. Bütçe açıklarında bir azalma var mı? Yok. Cari açıkta bir azalma var mı? Yok. Seneden seneye artan döviz ihtiyacın var. Bunun da bir taraftan karşılanması lazım. Üretim de mi anormal bir patlama var? Dışarıdan dolar gelmesinde hiçbir zorluk yok. Doların düşmesine rağmen reel faiz yüksek. Bu dolara uygun güzergahı sağlamış oluyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik artarak devam ediyor."
İRADE GÖZÜKMÜYOR Özellikle Güneydoğu'nun fakirlikle çok ciddi mücadele ettiğinin altını çizen Ağar bu konuya bir an evvel çözüm bulunması gerektiğini belirtti. Son onbeş yıldır bu bölgede hiç bu kadar kötü bir ekonomik durum görmediğini ifade eden Ağar "Suçu ve suçluluğu geniş boyutuyla düşündüğünüz zaman işte bu terörü yaratıyor. İnsanlar da buna karşı tavırlı. Herkes bir daha olmasın kaygısı içersinde ama bir türlü yapılması lazım geleni yapan bir irade görülmüyor. Sosyo-ekonomik taarruz yapmak gerekiyor. Askeri bir tabir gibi oluyor ama yoğun bir şey olması lazım diye kuvvetle vurgulamak istiyorum. Diğer bölgelerde de öyle diyeceksiniz ama Türkiye'nin temel ve önemli sorunu burası."
KIBRIS VE AVRUPA BİRLİĞİ Hükümetin Kıbrıs ve Avrupa Birliği konusunda da yanlışlar yaptığını belirten Ağar bu konudaki önerilerini de şöyle sıraladı: "Türkiye Kıbrıs'ta bir karar noktasına doğru yürüyor. Perşembe günü itibariyle Annan Planı resmen ve tamamen ortadan kalktı. Türkiye'nin ek protokolle birlikte Rumları tanıması söz konusu olacak. İstediğiniz kadar deklerasyon falan yapın bir karşılığı olmuyor. Siyasetin en önemli meselesi mütekabiliyet. Böyle bir sonuç ortaya çıktığı vakit 1960 yılındaki garantörlük hakların tartışılabilir hale gelecek. Uuslararası hukuktan kazanılan hakların gitmesi gibi bir şey." Ağar, AB üyeliğinin olmazsa olmaz gibi yansıtılmasından rahatsız olduğunu da vurguladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|