* Dedenizden size geçen bir iş ahlakından söz etmiştiniz. Onu da anlatır mısınız? Ben o yılları hatırlıyorum. Çok küçük yaşta ticarete atıldım çünkü. O zamanlar bir Ahilik anlayışı vardı. Bir sabah bize bir müşteri gelmişti. O zaman biz mes satıyoruz. Müşteriye ben giydirdim mesi. Dışına da lastik vereceğim. Elimi almak için uzattım. Rahmetli büyükbabam dedi ki, 'evladım şu karşı dükkandan al da gel' dedi. 'Ama biz de var' diyecek oldum. Büyükbabam, 'sen git karşı dükkandan al' diye üsteledi. Ben de gittim, sanki biz de yokmuş gibi lastiği alıp geldim. Müşteriye sattım. Büyükbabam da 5 liranın üzerine bozuk paraları koydu ve bana 'Götür ver bunu, onlar da siftah etsin. Bizim kazancımız da gözleri kalmasın' dedi. İşte Ahilikde bu vardı.