9 yıl önce yarattığı Ayakkabı Dünyası markasıyla bugüne kadar 18 mağaza açan Mehmet Akbacakoğlu, yemeniden modern ayakkabıya kadar uzanan ilginç hikâyesini anlattı.
Bugün içinde dünyanın tanınmış hemen hemen bütün spor ayakkabı markalarını, kadın, erkek ve çocuğa ait yüzlerce ayakkabı koleksiyonunu barındıran Ayakkabı Dünyası Mağazaları'nın kurucusu Akbacakoğlu'nun hikayesi tam bir başarı öyküsü. Ankara Beypazarı'nda çarık, yemeni ve mes imal eden dedesinin ve babasının yanında ticarete atılan Mehmet Akbacakoğlu, bugünlere kendi deyimiyle, gençlik ve çocukluğunu yaşayamama, tatil yapacağı pazar günlerini bile pazara giderek satışla geçirme pahasına gelmiş. Ayakkabıcılığı en ince ayrıntısına kadar öğrenirken yaptığı İstanbul yolculuklarında, otel parası vermemek için hep gece yolculuğu yapmış. İstanbul'dan toptan ayakkabı satın alacağı zaman, daha ucuza almak için toptancıların kapısının önünde beklemiş. Aile, üretimden perakendeye geçerken ise Akbacakoğlu, bir adım daha atmış ve o zamanlar ayakkabı satın almak için hep dükkanlarına gelen dönemin Meclis Başkanı Sabit Osman Avcı'dan bir referans mektubu almayı başarmış: "Sabit Amca'ya 'bana bir kart yazar mısın, Emin Cankurtaran'dan Esem'in Ankara bayiliğini almak istiyorum' dedim. Şimdi düşünüyorum da çok cesaretliymişim. Bizim o günkü kapasitemizle aslında mümkün değilmiş. O da çıkarttı dolmakalemini ve kartın arkasına, "Emincim, yeğenimi gönderiyorum. Gereğini yap. Gözlerinden öpüyorum' diye yazdı. Kartı ben güzel bir zarfıniçine koydum. Göğsümde taşıyorum ya! Sanki milyarlar taşıyorum. Gittim ayakkabılarımı boyattım, giyindim ve heyecanla Cankurtaran'ın Sirkeci'deki merkezine gittim. 'Emin Bey'le görüşeceğim' dedim. Bana, 'Görüşemezsin' dediler. Ben de Meclis Başkanı'nın kartını gösterdim. Hemen içeri aldılar. Çünkü o zamanlar bırakın böyle Meclis Başkanı'nı, bir milletvekilinin bile kartı çok değerliydi. Kartın kart olduğu zamanlardı. Herkes de öyle kart yazmazdı. Emin Bey, 'Benden ne istiyorsun?' dedi. Bben de, 'Esem'in Ankara ve İç Anadolu bayiliğini istiyorum' dedim. Hemen genel müdürünü aradı ve oracıkta benim işim çözüldü. "
YENİ BAYİLİKLER Sonrası çorap söküğü. Mehmet Akbacakoğlu, İstanbul'dan daha çok ayakkabı satmaya başlayınca, Emin Cankurtaran, Ankara'ya gittiği bir seyahatte kendisini ziyaret etmiş. Akbacakoğlu, Anadolu'da yeni bayilikler alıp, Esem'i daha çok ilde pazarlamaya başlamış. Türkiye'nin ayakkabıda fabrikasyona geçtiği işte o yılları Akbacakoğlu çok iyi değerlendirmiş ve perakende rüzgarını çok iyi yakalamış. Esem'in dışında, aralarında Adidas'ın ve Nike'ın da bulunduğu pek çok iyi markanın toptan pazarlamasını yaparak büyümeye başlamış. Bugün 'Artık Ankara'da istediğimi yaptım. İstanbul'a geliyorum' diyerek şirketin merkezini İstanbul'a taşımanın hazırlıklarına girişen Ayakkabı Dünyası'nın patronu Mehmet Akbacakoğlu'nun ilginç öyküsü aşağıda... skadak@sabah.com.tr
içine koydum. Göğsümde taşıyorum ya! Sanki milyarlar taşıyorum. Gittim ayakkabılarımı boyattım, giyindim ve heyecanla Cankurtaran'ın Sirkeci'deki merkezine gittim. 'Emin Bey'le görüşeceğim' dedim. Bana, 'Görüşemezsin' dediler. Ben de Meclis Başkanı'nın kartını gösterdim. Hemen içeri aldılar. Çünkü o zamanlar bırakın böyle Meclis Başkanı'nı, bir milletvekilinin bile kartı çok değerliydi. Kartın kart olduğu zamanlardı. Herkes de öyle kart yazmazdı. Emin Bey, 'Benden ne istiyorsun?' dedi. Bben de, 'Esem'in Ankara ve İç Anadolu bayiliğini istiyorum' dedim. Hemen genel müdürünü aradı ve oracıkta benim işim çözüldü. "
