|
|
|
|
|
|
Ya sigortada kaza olursa!
Yeni TCK'ya göre trafik kazasında kusur oranını polis değil hakim belirleyecek. Bunun olası sonuçları hakkında kafalar karışık. En önemli korku: Ya sigortacı hasar ödemede mahkeme kararını beklerse!
Trafikte sigorta karmaşası
Yeni TCK'da sigorta şirketlerinin ödemeyi nasıl yapacağı tartışması büyüyor. Kimi uzmana göre ödemeler aksayacak, sigortacılara göreyse telaşa gerek yok.
Yeni TCK yasasıyla ilgili olarak vatandaşın en çok kafasını karıştıran noktalardan biri de hiç şüphesiz trafik kazalarında sigorta şirketlerinin hasar ödemesini nasıl yapacağı. Basit hasarlı trafik kazalarında polis tutanaklarının sigorta şirketleri için yeterli olduğunu belirten hukukçular, ceza yasasına göre suç sayılan eylemlerde yargı kararının 'bekleme nedeni' olabileceğini söylüyor. Sigorta şirketleri ise 'Mahkeme 2 yıl sürer, ödeme yapmayalım' gibi bir tavır içine girmeyeceklerini söylüyor. TCK öncesinde hakimler, polis tutanakları ve bilirkişi raporlarına göre ceza verirken, yeni uygulamada trafik kazasındaki kusur oranını belirlemek sadece hakimlere bırakılıyor. Yeni yasayla birlikte en büyük soru işareti sigorta şirketlerinin hasar ödemesinde ortaya çıkıyor. Ölüm ve yaralanma gibi sonuçları olmayan trafik kazalarında polis tutanaklarının sigorta şirketleri için yeterli olduğunu belirten hukukçular, ceza yasasına göre suç sayılan eylemlerde yargı kararının 'bekleme nedeni' olabileceğini söylüyor. Sigorta şirketleri ise ödemelerde kendi taraflarınadn bir sıkıntı yaşanmayacağını belirterek, 'Mahkeme nasılsa uzar, ödemeleri bekletelinm' gibi bir yaklaşım içinde olmayacaklarının altını çiziyorlar. Öte yandan kusur oranının artık hakimlerce belirlenecek olması, özellikle maddi hasarlı kazalarda sigorta şirketlerinin ödemelerinde aksaklık yaratır mı sorusunu doğuruyor. Zira eskiden polisin tuttuğu zabıtta kusur oranı belirtilirken şimdi bu oranın belirlenmesi için mahkeme sürecinin sonuçlanması beklenecek. Sigorta şirketleri açısından ödemenin yapılması için kazanın nedeninin belirtilmesi yeterli.
'ÖDEME YAPMAMAK İÇİN NEDEN YOK' Doç. Dr. Adem Sözüer ise kusuru tespit etmenin her zaman hakimin görevi olduğunu söyleyerek, "Önceden sanki polis, kusur oranını tespit edebilirmiş gibi bir durum vardı. Yeni yasa bu yanlışı ortadan kaldırıyor. Polisin yapacağı şey, olay nasıl olmuş, hız sınırı, yol durumu vs. tespit etmek. Bu tespitlerden sonra kişi nekadar kusurludur, bunu hakim takdir eder. Bu yeni düzenlemelerde sigorta şirketlerinin ödeme yapmamasını gerektiren bir durum yok" diyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Mahmutoğlu, suç sayılan bir eylem nedeniyle sigorta şirketlerinin ödeme yapmasının düşünülemiyeceğini belirterek sigorta şirketleri açısından bir bekleme nedeni olabileceğine dikkat çekiyor. Mahmutoğlu şunları söylüyor: "Kişinin kusurlu olup olmadığının belirlenmesinde hakimin kararı geçerli olacağından, sigorta şirketleri yargı kararını beklemek durumunda kalırlar. Eğer kaza basit bir hasarlı trafik kazasıysa Trafik Kanunu'na göre idari görev olarak polis ceza kesebilir. Sigorta şirketleri açısından da burada polisin tutanağı geçerlidir. Her trafik kazası savcıya bildirilmeyeceği için, yeni yasanın trafik suçları açısından adliyelerin yükünü artıracağını düşünmüyorum." Savcı ve hakimler ise, yeni yasaların uygulamasında birçok sorun çıkacağını iddia ediyor. Onlara göre, trafik suçlarına ilişkin getirilen düzenlemeler tartışmaya açık, Neyin suç sayılıp sayılmadığına ilişkin Yargıtay kararlarının beklenmesi bile gerekebilecek.
179. MADDE CAN YAKACAK Yeni yasayla getirilen en büyük değişiklik ise, "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu düzenleyen 179. madde. Bu maddeye göre kişi, kaza yapmasa bile alkollüyken polise yakalanırsa, 2 yıla kadar hapis cezası alabiliyor. Yargıçlara göre kırmızı ışıkta yayaların üzerine araç sürmek, caddelerde slalom yapmak da bu maddeye giriyor. Yeni Türk Ceza Kanunu'nda, "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suç tipini düzenleyen 179. maddeye göre kara, deniz ve demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya mal varlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişiye hapis cezası öngörülüyor. Maddede, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle araç sevk ve idare edemeyecek durumda olan kişiye, 2 yıl hapis cezası öngörüyor.
Özlem YURTÇU, Semra PELEK-MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|