|
|
İnsan bu parayı değil 'zam' harçlık diye verirken bile utanır
Her Mayıs'ın 2'nci pazarı, cefakâr annelere methiyeler döktürülür... Her Haziran'ın 3'üncü pazarı da, çilekeş babalar yazılır. Adettir...
Ben bunları her okuyuşumda, şöyle bir hisse kapılırım: "Dünyanın en iyi evlatları, herhalde Türk gazetecileridir..." Çünkü öyle bir damardan duygu sömürüsü yaparlar ki, kendini suçlu hissedersin... "Acaba büyüklerime hak ettiği değeri verebiliyor muyum" diye kahrolursun...
Dün baktım... Hiçbir gazete, hiçbir köşe yazarı "annebaba"sını hatırlamamış nedense... Halbuki, tam günüydü. Neden derseniz... Dün, "anne-babalarımıza" yani, emekli maaşlarına yapılan zamlar açıklandı...
420 milyon lira alan SSK emeklisinin maaşı, 445 milyon liraya çıktı. 208 milyon lira alan Bağkur emeklisinin maaşı da, 224 milyon liraya...
SSK'yı ele alalım... 420'den 445'e çıkan zam ne kadar? 25 milyon lira... Günlüğü 1 milyon liraya bile gelmiyor. 3 ekmek alamazsın...
Bu devletin, bu hükümetin, bu bakanların, bu milletvekillerinin, bu bürokratların, özetle "bu ülkenin çocukları"nın, "bu ülkenin anne babaları"na reva gördüğü para bu: Günlük 833 bin lira.
Yaşıyorsa, sorun... Hiç çalışmayan baba, en az 30 yıl ter akıtmıştır kardeşim, 30 yıl... Kimi işçi, kimi şoför, kimi madenci, kimi öğretmen, kimi asker, kimi polis... Bu devlet tüm sıkıntılarına rağmen bugün ayakta duruyorsa, onların sayesinde. Bayrağı bir yerden alıp, bir adım ileri götürmek için ömür tükettiler. Dile kolay, binlerce gün prim ödediler bu devlete. Belki istediler ama, bir kuruş bile kaçıramadılar, bordro yüzünden... Maaşı almadan vergiyi verdiler.
Kendinize bakın... Çoğumuz çocuk büyütüyoruz. Ne kadar zor olduğunu görüyoruz. Bu zoru başarmışlar... Kimimiz doktor, kimimiz avukat, kimimiz gazeteci, kimimiz bakan... Bu mudur geri ödememiz? Günlük 833 bin lira... Bu mudur analık hakları?
Bu devletin "bir numaralı evladı" Mustafa Kemal demiş ki: "Bir milletin yaşlı vatandaşlarına karşı tutumu, o milletin yaşama kudretinin kıstasıdır... Mazide muktedirken bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur..." Böyle mi gidiyoruz O'nun izinden?
Şimdi bu yazıyı okuyup, "Fazla verirsek, devlet batar" diyenler çıkacaktır mutlaka. İyi de arkadaş... Adam tek kalemde 10 milyar dolar çarpıyor, İsviçre bankalarına indiriyor... O zaman neden batmıyor? Bu nasıl bir devlet ki, hırsız batırmıyor, emekli batırıyor...
|