|
|
|
|
|
|
Simavi, Arıklı'ya çok ağır yanıt verdi
Yıldırım Ünverdi, Gelişim Yayınları'nın satış ve dağıtım sorumlusuydu... O çarşamba günü öğleden sonra, ertesi gün yayınlanacak olan "Hafta Sonu" gazetesine bir göz atmak için masasına oturdu. "Hafta Sonu" o günlerin en popüler magazin gazetesiydi ve Hürriyet tarafından yayınlanıyordu. Yıldırım, gazetenin manşetini gördüğü zaman dondu kaldı. Yazıyı bir solukta okudu, sonra telefona uzandı... Telefonu Adil Özkol açtı... "Yarınki Hafta Sonu'nda çok kötü bir haber var" dedi karşı taraftan Yıldırım Ünverdi. "Patronun resmi birinci sayfada... Emel Sayın'la birlikte... 'Skandal' diye yazmışlar..." ...Gazetede manşetten verilen haber gerçekten korkunçtu. O güne kadar, hiçbir yerde fotoğrafının çıkmamasına dikkat eden Ercan için bu yazı kabustan farksızdı ve onur kırıcı bir şekilde kaleme alınmıştı. "Basın Prensi'nin son skandalı" diye başlıyor, Emel Sayın ile bir mavi yolculuktan söz ediliyor, sonra Ercan Arıklı'nın özel yaşamı paramparça ediliyordu. Arıklı'ya en çok dokunan da çocuklarının ölümünün bile ayrıntılarıyla yazılması ve bundan onun sorumlu tutulmasıydı. Peki neden böyle olmuştu? Bir görüşe göre bu, Erol Simavi'nin intikamıydı. Bir süre önce Canan Barlas'ın çıkardığı Genç Kadın dergisinin kapağında Gönül Yazar'la, Erol Bey'den olan kızı Yasemin'in fotoğrafı basılmıştı. Kapakta ilk kez Yasemin, gerçek soyadı ile Yasemin Simavi olarak anılıyordu. O günlerde basındaki sessiz anlaşmaya göre kimse bunu yazmazdı. Tıpkı, Ercan Arıklı'nın çocuklarının yanarak can vermesinin yazılmadığı gibi... ...Ercan Arıklı gibi bir adam için bu dayanılmaz bir durumdu. Birkaç gün odasına kapanıp kimselere görünmeyecekti...
|
|
|
|
|
|
|
|
|