Bundan sonraki durak haziran sonu

Mali piyasalar Fransa Referandumu'ndan hayır çıkmasına neredeyse sevindi. Üstelik bu hayırın "net bir hayır" olmasına karşılık. Döviz ve faiz gevşedi, borsa yükseldi. İlk günkü tepkiyle sağlıklı bir değerlendirme yapılamasa da, durum bu.
Bunda hayır çıkacağının önceden belli olmasının ve olumsuzluğun satılmasının da etkisi var. Ancak ilk günden olumlu yönde hareket edecek kadar mı diye de sormadan edemiyoruz.
Demek ki, piyasalar olayları iyiye yorumlamaya hazırlıklıydı. "Hayır"da olumsuz faktörler olsa bile, bu kısa vadeyi ilgilendirmiyor diye yorumladı piyasalar. Dolayısıyla ilk günün olumlu seyrinin gelecek günlerde bir tepkisi beklenebilir.
Biz evet de çıksa, hayır da çıksa piyasaların ana yönünde değişme olmayacağını ama dalgalanma beklediğimizi belirtmiştik. Hayır çıkmasıyla bu dalga boylarının daha büyük olacağını öngörmüştük.

Haziran gündemi
Bu dalgaları aşağı veya yukarı yönde büyütecek haber akışı ve gelişmeler de var.
* Bunlardan ilkini, bu hafta sonu Türkiye'de mayıs ayı enflasyonunun kaç çıkacağı ve Merkez Bankası'nın 9 Haziran'da faiz indirimine gidip gitmeyeceği oluşturuyor.
* Tarih sırasıyla gidersek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 6 Haziran'da ABD'ye yapacağı ziyaretin nasıl geçeceği piyasaların önündeki ikinci beklenti. Bu gezinin Türkiye-ABD ilişkilerinin düzelmesine nasıl bir katkı yapacağı da etkili olacak.
* AB'nin yarıyıl zirvesi 16-17 Haziran'da yapılacak. Fransa'dan sonra muhtemelen Hollanda'da da Anayasa'nın reddedilmesinin sonuçları ve izlenecek yeni yol haritası tartışılacak. Başarısız referandumların ardından bu zirvede AB'nin genişlemeye olumsuz bakıp bakmayacağı belirleyici olacak. Zirvenin sonuç bildirgesinde ise Türkiye ile ilgili kullanılacak ifadeler büyük önem taşıyabilir. Bu ifadeler Türkiye'nin yakın dönem AB sürecine ışık tutacağı için, yurtiçinde piyasalar üzerinde bire bir etkili olabilir.
* 29-30 Haziran'da ABD Merkez Bankası faiz kararı için toplanacak. Bugünden yorum yapmak uygun değil. Çünkü faiz kararında bir aylık zaman dilimi içinde çıkacak ekonomik veriler etkili olacak. ABD verileri son zamanlarda herkesi şaşırtıyor. Bu verilerin piyasalar tarafından yorumlanması daha şaşırtıcı olabiliyor. Bir bakıyorsunuz ABD hızlı büyüme ve hızlı enflasyon sürecine doğru gidiyor, bir bakıyorsunuz deflasyon tehlikesi kapıda. Ancak son zamanlarda ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımında yüzde
0.25'in üzerine çıkma ihtimali iyice zayıfladı. Faiz oranı yanında FED'in yapacağı açıklama da etkili olabilir. Tarih yaklaştıkça ABD faizlerindeki beklenti daha etkili olabilir.
* IMF ile yeni programın ilk gözden geçirmesi de haziran sonuna denk geliyor. Sosyal güvenlik reformununa ilişkin idari yapılanmanın haziran sonuna kadar Meclis'ten geçirilmesi bir yapısal performans kriteri. Bankacılık Kanunu'nun çıkarılması da performans kriteri. Gözden geçirmenin zamanında tamamlanması ve IMF yönetimi tarafından onaylanması, bu iki düzenlemeye bağlı. İlk gözden geçirmenin zamanında tamamlanıp tamamlanmayacağı da piyasaların gidişinde etkili olabilecek. Gecikmesi piyasaların dalgalanmasını ve olumsuz etkilenmesini artırabilir, zamanında bitirilmesi dalga boyunu küçültür ve olumlu etkileyebilir.
* 1 Temmuz ise Almanya'nın erken seçim konusunda vereceği nihai kararın tarihi. Almanya seçimi, Türkiye'nin AB yolunda Fransa Referandumu'na yakın bir etkiye sahip olabilir.

Ay sonuna üç olay
Haziran ayına bakınca haber akışı hızlı. Özellikle ay sonunda bir yığılma var. Hem AB, hem IMF, hem de ABD faizleri konusundaki gelişmeler aynı tarihte gerçekleşecek. Yani mali piyasaların bir sonraki durağı haziran sonunda.
Bu gelişmelere göre de, piyasaların son üç buçuk yıllık ana trendi değişmeyebilir. Ama dalgalanmanın olması da Allahın emri. Piyasalara ve para sahiplerine yine dur durak yok.
Sonuç
"Para zincire vurulmuş hürriyettir" Dostoyevski