kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İmaj her şey olabilir mi?
İmaj her şey olabilir mi?

Mahalle bakkalından holdinglere kadar her türlü kuruluş markalaşmaya çalışırken Paris Fotoğraf Arşivleri, büyük markaları yaratan unutulmaz fotoğrafları sergiliyor.

Meğer reklamın "hayati alanlarımızı işgalinden" yakınan ne kadar çok okur varmış! "Her şey reklam" başlıklı yazı hakkında öyle çok mesaj yolladınız ki, başka bir etkinlikle ama "aynı minval üzerinden" devam ediyorum: İmaj! Malumunuz olduğu üzere, daha dün sahneye çıkan starletlerden mahalle bakkallarına kadar her türlü girişimci, bugünlerde "markalaşmak" konusunda ahkam kesmekle meşgul. Hatta iyice abartıp, daha ürünün ne olduğuna karar vermeden imajıyla uğraşanlar, şan dersi almaya başlamadan klipteki imajını seçenler bile mevcut. Muhtarlar bile, yeşil alan, okul, hastane gibi hayati işleri boşvermiş, köylerini markaya dönüştürme toplantılarıyla iştigal ediyorlar! Bu imaj meselesi gündemi dünyanın her yerinde fazlasıyla meşgul ettiğinden olsa gerek, Paris Fotoğraf Arşivleri de konuya el attı ve reklamcılığın sektörleşmesinden bu yana, büyük markaların imajlarını nasıl yarattıklarını anlatan bir etkinlik düzenledi.

CAZİBE İLİŞKİSİ
İmajla ilgili ilk çalışmalar, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından gelen sanayileşmeyle başlamış. Markalar ilk kez üreticiyle tüketici arasındaki "cazibe ilişkisi" ne kafayı yormaya başlayınca, belirlenen iletişim stratejisi, dönemin etkili medyaları olan radyo, yazılı basın ve sinema reklamları yoluyla tüketiciye ulaşmaya başlamış. Ama zaman geçtikçe, görüntülerin kelimelerden daha etkili olduğunun farkına varılmış ve "resim" ya da "imge" anlamına gelen "image" sözcüğüne, "ürün kimliği" anlamı yüklenmiş. Bundan sonra da hem tüketici, hem üretici, hem de ikisinin arasındaki iletişim uzmanları, bir malın bilinçaltımıza direkt olarak geçen "marka imajı"yla uğraşır olmuşlar. Meşhur imajları yaratmış olan fotoğrafların sergilendiği etkinliğin adı da bu zaten: "Images de marques" yani "Marka İmajı". Sergi küratörü ve fotoğraf tarihi uzmanı Michel Frizot, fotoğrafın markalaşma konusundaki önemini özellikle vurguluyor. Brigitte Bardot'dan Ava Gardner'a, dönemin bütün güzellik ikonlarıyla çekimler yapan Sam Levin, 60'larda "imaj yaratmak için, uzun bir çift bacak ya da cilveli bir bakıştan daha etkili hiç bir şey bulunmadığına" inanıyordu. Dolayısıyla da reklamda "fetiş" kavramı yani, sadece parfüm, araba, giysi, alkol, sigara gibi lüks ürünlerin değil, günlük eşyaların da "arzu nesneleri" olarak gösterilmesi o dönemde ortaya çıktı. O dönemin meşhur reklam fotoğrafçılarının yarattıkları stil yavaş yavaş fotoğrafını çektikleri ürünlere yapışarak imajı oluşturdu. Reklam ekonominin en kuvvetli motoru. Reklamı ilginç kılmak içinse her şey mübah. Seks, şiddet, din, politika, açlık, hastalık, uyuşturucu... Artık reklamda tabu yok. Her türlü "trash" kavram bu sektöre hoş geliyor, sefalar getiriyor. Yeter ki ürünün adı duyulsun! Bir de "gizli iletişim" var: Markalar artık seyrettiğimiz bir filmin sahnesinde bile karşımıza çıkıveriyorlar. En romantik sahnede "esas oğlan esas kızı öperken" bileğini hafifçe kameraya çevirip saatinin markasını gözümüze sokuveriyor ya da ön planda heyecanlı bir takip sahnesi sürerken arka planda da banka logoları birbirini kovalıyor. Bu arada müşteri çekmek için yaptıkları işin tam aksi bir imajı kullanan markalar da mevcut: Mesela doğanın canına okuyan ürünlerin reklam kampanyalarını "çevreye saygı" sloganı üzerine kurduklarını görünce aklınızdan ne geçiyor bilmiyorum ama benim aklıma hep aynı şarkı geliyor: "Parole, parole, parole"...

Sedef Ecer

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Özgür ilişkiler insan doğasına aykırı
 Mankenliği doğru bulmadım
 500 modellik koleksiyon
 Şifon elbise altına kovboy çizmesi
 Kanımı kaynatan Cannes
 Poşetiniz yoksa 123 YTL ceza verebilirsiniz
 Artık razı olmayın lütfen
 Athena Bey ve arkadaşları
 Kayahan'ın ödül çekilişi Hisar'da
 Anlattığı tarihi sokaklarda yaşadı
 Tatlı kaçamaklar
 7 gün 7 gece nerede ne yapmalı?
 İki sergi dört restoran ve moda
 Hollywood yıldızı gibi görünün
 Kadınlar hep kaşmir giyecek
 Onlar profesyonel öğrenci
 Karma diyet
 Onu hayata sevgi döndürdü
 Akbabalar Türk Yunan dostluk köprüsü oldu
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Gemilerin kardeşliği
Başbakan Celal Bayar'a ulaştırılan...
Üçüncü Episod'la tüm efsane bütünleniyor
Üçüncü Episod'la tüm efsane bütünleniyor
Efsane bitiyor: "Star Wars" serisi altıncı ve son bölümüne kavuşuyor.
Şiddet ve dehşetin egemen olduğu filmler
Şiddet ve dehşetin egemen olduğu filmler
Ustaların en son filmleriyle yarıştıkları bu yılki festivalde,...
21. yüzyılın modern eczanesi
Hastaneler ve eczaneler, yarattığı soğuk ortam nedeniyle hemen...
Hiçbir Amerikalı star Türkiye'ye gelmek istemedi
Avrupa'da izlenme rekorları kıran 'Wetten, dass...?'ın (Bahse Var mısın?) ünlü...
Geleceğin ressamları
Burhan Doğançay'ın açtığı "Doğançay Modern Sanat Müzesi"nin koridorlarında, her...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.