|
|
|
|
|
|
Modayı bir araç olarak kullandım
* Yaptığınız defileler "Turquality" kapsamında destekleniyor.... Evet. Hatta Turquality benim son 10 yıllık çalışmalarımı kapsayan Hollanda'daki retrospektif sergime de sponsor oldu. Onların desteğiyle her yıl iki kez defile yapıyorum. Venedik Bienali için Garanti Bankası'nın dışında Turquality de destek veriyor.
* Bundan sonraki çalışmalarınızda Garanti desteği sürecek mi? Umarım. Ne kadar memnun kaldıklarına bağlı.
* Daha önce yaptığınız defileler çok daha farklıydı. Valize dönüşen koltuklar, masaya dönüşen etekler yapıyordunuz. Bu son defileleriniz çok radikal ve deneysel ögeler içermiyor. Son yıllarda film projelerim başladı ve moda gösterileriyle deneysel fikirleri ayırıyorum. Moda seyircisi gerçekten entari, elbise görmek istiyor. Deneysel fikirleri de filmlerle aktarıyorum.
* Erkekler için de koleksiyonlar hazırlıyorsunuz. Kimler için tasarım yapıyorsunuz? Oldukça sade giyinmekten hoşlananlar için tasarlıyorum. Ama yine belli bir fikre dayanıyor her koleksiyon.
* Kendi adınızı taşıyan bir parfüm tasarlıyordunuz.... Hala proje aşamasında.
* Gelecekte yapacağınız ve sizi heyecanlandıran başka projeler var mı? Bu kadar yeter, zaten bunlar benim tüm zamanımı alıyor. Venedik için hala çok heyecanlıyım.
* Size modacı, çağdaş sanatçı, yoksa tasarımcı mı denilmesinden hoşlanıyorsunuz? Hepsi bir arada. Ben fikir insanıyım. Her projeye aynı şekilde başlıyorum. Mesela benim Venedik'e gidecek bu filmimden bir koleksiyon çıkabilir. Bütün işlerim birbiriyle çok bağlantılı. Bazı fikirlerimi film olarak bazılarını da koleksiyon olarak ifade ediyorum. Hayatın sadece bir kısmına odaklanmak bana doğru gelmiyor. Bazıları "Sen sus kendi alanında çalış" diyebilir. Ama ben okuldayken de böyleydim. Modaya başlangıcım da böyleydi. Modayı araç olarak kullanıyordum başlarda.
* Video filmleri çekiyorsunuz. İlerde uzun metraj da çekmeyi düşünür müsünüz? Şu an yok öyle bir şey. Ben aslında soyut fikirleri işlemeyi seviyorum.
* Eskiden sizi Türkiye'de çok sık göremiyorduk, bu son zamanlarda değişti sanki... Turquality'den dolayı oldu bu. Aslında çok sık gidip geliyorum ama basından uzak duruyorum. Bir zamanlar kıyafetim uygun olmadığı için bir kulübe girememiştim. Gazeteler, "İnsanlara imaj yaratan modacı Hüseyin Çağlayan kendi imajından dolayı kulübe giremedi" diye yazdılar. Özel hayatımla gündeme gelmek istemiyorum.
* Sürekli seyahat ediyorsunuz. İngiltere, Türkiye, İtalya arasında gidip geliyorsunuz. Dışardan bakıldığında son yıllarda Türkiye'de olumlu gelişmeler görüyor musunuz? Çok iyi eğitimli dinamik bir genç kesim var. Bu insanlarla bir bağım olmasını isterim. Ama Türk olarak geçmişimizi koruyamadan çok fazla ileriye bakıyoruz. Ama bu coğrafyadaki en rahat toplumlardan biriyiz.
* "Palace to Passage" isimli video yerleştirmenizde bir kapsül içinde Londra'da başlayan yolculuk İstanbul'da son buluyordu. Bu biraz da sizin hikayeniz mi? Gelecek planlarınız arasında sadece bu topraklarda yaşama isteği var mı? Belki ilerde olur. Ama şu an günü yaşamak istiyorum. Burada kendimi Londra'dakinden çok daha iyi hissediyorum. Burada bir kahve içmek bile büyük zevk. Bu coğrafyanın New York'u bu şehir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|