|
|
|
|
|
|
'Baba beni ya kurtarın ya da öldürün!..'
Endüstri mühendisliği okuyan Boğaç Ertunç hastalığın çaresini Hindistan'da arayan Türkler'den sadece biri.
Hacettepe Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 5. sınıf öğrencisi Boğaç Ertunç, üç yıl önce henüz 18 yaşındayken iki böbreğini birden kaybetti. Eğitimine hastalığı nedeniyle ara vermek zorunda kalan gencin çektiği acılar ve yaşadığı psikolojik çöküntü, hem kendisinin hem de ailesinin hayatını altüst etti. Boğaç haftada dört kez diyalize giriyor, her seanstan sonraysa saatlerce kendine gelemiyordu. Çektiği acılara dayanamayan Boğaç babasına, "Beni ya kurtarın ya öldürün" diye yalvarmaya başlamıştı. Oğlunun ızdırabına çare olamamanın acısını çeken baba Sinan Ertunç, Türkiye'deki bir çok hastaneye kayıt yaptırarak oğluna uygun böbrek aradı. Çünkü aileden hiç kimsenin böbreği Boğaç Ertunç için uygun değildi.
ARKADAŞ ÖNERİSİ Ankara'da bir turizm acentesinin sahibi olan baba Sinan Ertunç oğullarını son çare olarak Hindistan'a götürüşlerinin ve burada yapılan böbrek nakliyle yeniden sağlığına kavuşmasının hikayesini şöyle anlatıyor: "Araştırma yaptık. Bir arkadaş vasıtasıyla Hindistan'da böbrek nakli yapıldığını öğrendik. Telefonla Boğaç'ın yaşını ve kan grubunu söyledik. Çok değil, 10-15 gün içinde bize geri döndüler. Bir açıdan bakınca buna organ mafyası ya da organ kaçakçılığı denilebilir. Ama oğlunuz gözünüzün önünde eriyip gidiyor!. Ne yapacaksınız?.. Paramız olsun olmasın, bir yolunu bulup götürmek zorundaydık Hindistan'a." Sinan Ertunç bundan böyle Türkiye'de kimseye kolay kolay güvenmeyeceğini belirterek, "Çocuğum kötüleşirse yine o adama götüreceğim. Zira ona vefa borcum var" diye konuşuyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|