|
|
|
|
|
Kadın lehine en hızlı devrim
|
|
İslam dünyasında kadının yeri başlangıçtan bugüne kadar hep 'garip' olmuştur. Belirli birkaç dönem hariç kadının insani değerlerle yüceltilmesi şöyle dursun, aşağılanmadığı zaman çok az görülür. Şüphesiz ki istisnai dönemlerin ilki ve en önemlisi Hazret-i Peygamber'in (asr-ı saadet) çağıdır. Gerçi, İslam'a yabancı bir gözle, özellikle de önyargılı müsteşrik (=oryantalist) gözlüğüyle bakanlar için bu dönem bile kadınlar açısından çok parlak değildir. Şüphesiz günümüzle kıyasladığımız zaman İslam Peygamberi'nin yirmi üç yıl içinde gerçekleştirdiği kadın hukuku devriminin çapını algılamakta zorlanırız. Zira günümüzde kadın, her ne kadar birçok yönden istismar görmeye devam etmesine, ayrıca mal ve hizmet satımında kapitalizm tarafından yem olarak kullanılmasına rağmen geçmiş çağlara nazaran pek çok kazanımın elde edildiği tartışma götürmez. Bu sebeple Hazret-i Peygamber'in kadın hakları açısından yaptığı düzenlemeler, kendisinden önceki kültürle kıyaslanmalıdır. O zaman da gerçekleşen değişimin muazzam bir devrim niteliği taşıdığı fark edilir. O zamanki Arap toplumu öyle bir örfe sahip ki onu 'erkek-egemen' diye tanımlamak bile ilkelliğe iltifat sayılır. Kız çocuk sahibi olmayı bir felaket sayıp doğar doğmaz öldürebilen, kadınına sevdiği atının tırnağı kadar değer vermeyen erkeklerin barbarca hükmettiği böyle bir toplumun geçirdiği devrimi simgesel bir örnekle ölçebiliriz: Çok değil, yirmi yıl içinde bu toplumda, bir kadın (Peygamberin süt kız kardeşi Hazret-i Şeyma) bir tür zabıta müdürü gibi Medine esnafını denetleme konumuna gelebilmiştir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|