|
|
|
|
|
|
Özakıncı: Aldatma mutsuzluk getirir Belgün: İki kişilik dünya yalandır
ERKEĞİN KIVRAK ZEKASI YOK C.Ö.: Medeniyet dediğin tek dişi kalmış entrika. Entrika eşittir dişi, dişi eşittir entrika. Entrika kadının doğasında var. Aşk varsa entrika yoktur. Entrika varsa aşk yoktur. N.B.: Kadının işi entrikaysa nasıl halledeceğiz o zaman bu aşk işini? Ben de kadınların entrikacı olduğundan yanayım. Bir kadın erkeği istediği gibi yönlendirebilir; kıvrak bir akla sahip. C.Ö.: Kadının entrikacılığını erkeğe bağlıyorum. Tarihte erkek egemen olduktan sonra kadını bastırdı. Ondan sonra kadın kendini korumak için zekasını geliştirdi. Bu erkeğin suçu yani. Kadın aşık olunca kendini bütün kötü duygularından arındırıyor. Aşkı ahlaki kurtuluş olarak görüyor. Çünkü aşık olan insan sadıktır, onu süngüyle zorlasanız ihanet etmez. Toplumumuzda eğer hakiki aşk yaygın olsa yozlaşma olmayacaktır. Aşkı ahlaki kurtuluş olarak görüyorum. N.B.: Kadınların zekası aldatmada da çok iyi çalışır. Eğer istemiyorsa asla yakalanmaz. Hiçbir erkek anlayamaz. Erkekler ne kadar saklanırsa saklansın kuyruğu mutlaka ele verir. C.Ö.: Bir kadın eğer kaçamak yapmış ve yakalanmışsa istediği için yakalanmıştır. İstemese asla yakalanmaz.
KADIN ALDATICIDIR... C.Ö.: Ben kadınların aldatıcı olduklarını öğrenene kadar sadık bir erkektim, sonra hiçbir kadının bir erkeğin sadakatine layık olmadığı yargısına vardım... N.B.: Ben bu zamana kadar gerçekten hiç aldatmadım. Ama kadınlığın şanını kurtarman lazım, içimde bir kere de 'yapma' arzusu var. Madem böyle bir yargı var; o zaman keşke ben de bir kere yapsaymışım. Ben burada şu an kendimi çok aciz ve zavallı gördüm. C.Ö.: Bir dönem iki kadınla beraberdim ama mutsuzdum. Bu da değil, yani aldatma mutsuzluk getiriyor. N.B.: İki kişilik dünya yalandır. O, kadına da erkeğe de mutluluk getirmez. İki kişilik dünya, üç kişilik dünya... Bunların hepsi yalan...
|
|
|
|
|
|
|
|
|