|
|
Ayaküstü
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 60. yıldönümü nedeniyle Moskova'da düzenlenen törende, başbakan Tayyip Erdoğan'la George W. Bush ayaküstü sohbet etmektedirler. - Tayyeap? - Ooooo kimleri görüyorum sayın Bush... Şu dünya savaşlarının bitmesinin anma törenleri, papaların taç giyme törenleri de olmasa görüşeceğimiz yok valla.
- Sizi bekliyorum. - Nereye? Hani nerde? Ben niye duymadım.
- Beyaz Saray'ın yakınında çok sakin bir mekan biliyorum. Orada buluşalım... Dünya sorunu dünyada kalır. İki lafın belini kırarız. Hep iş iş nereye kadar değil mi ama canım? - Allaaaaah yaşadık... Hay ağzın bal yesin be başkan.
- Sus be adam. Ortalığı velveleye verme hemen... Duyacaklar. Kafamızı dinleyemiycez sonra. - Tamam tamam anlaştık... Geliyorum. 8 Haziran nasıl? O gün benim hanımın günü var. Ev kalabalık olur şimdi. İyisi mi ben sana geleyim...
- Gel okey. Aşk sesini duyurmak ister. - Aşk mı? Ne aşkı?
- Global dünyaya hükümdar olma aşkı... Tarkan'ın oynadığı reklamdaki kafeteryada buluşuruz diyorum anlasana. Sana anlatacaklarım var. Emekliye ayrılayım diyorum. Sizin oralarda bir iki dönüm arazi alsam, eksem biçsem... - Haaa tamam. Tamam. Hatta Tarkan dedin ya, o da gelir. Gurbette yorgun düştü ceylan gibi çocuk. Hem bir iki şarkı da patlatır, neşemizi buluruz. Bir ses var çocukta müthiş.
- Eee bilmem ki nasıl olur? - Olur olur. Ooff bee... Muhabbete bak. Ben bi de bir fasıl ekibi getirtirim. Biz Cape Canaveral'da her gece mehtaba çıkardık şarkısını söyleriz. Hatta Putin'le Berlusconi'yi de çağırırım, birlikte çok eğleniriz.
- Haydaaa onlar da nerden çıktı ya?! Ohooooo... Şimdiden olduk 20 kişi be adam. Unut söylediklerimi... Bekleyen mekleyen yok. - Sonracığıma Arnold'u da çağırırsınız siz. Yanlış biliyor Ermeni meselesini. Ona anlatayım diyorum hazır gelmişken... Sayın Bush... A-a nereye gitti bu adam yahu?
|