|
 |
 |
 |
 |
|
Sibel Can: Güzel yemek yaparım ama bizim evin aşçısı eşim
Şarkılarıyla ve danslarıyla olduğu kadar anaç yapısıyla da Türk toplumunun sevgisini kazanan Sibel Can, çocuklarını dilinden düşürmüyor. Şöhret basamaklarını tırmanırken evlenen, bir de çoluk çocuğa karışan güzel sanatçı, ne kadar cesaretli olduğunu üçüncü çocuğunu dünyaya getirerek gösterdi. Can'la çocuklarını ve mutfağını konuştuk....
* Şöhret basamaklarını tırmanırken erken yaşta evlenip, anne oldunuz...
Evet büyüdüler bile... Oğlum Engin Can 13 yaşına geldi. Ben de kalabalık bir ailede büyüdüm. İki kız kardeşiz biz ama dayılarım, teyzelerim ve halalarımla çok keyifli zamanlar geçirdik. Sevgiyle ve saygıyla büyüdüm, çünkü annem ve babam birbirlerini çok severek evlenmişlerdi. Onların sevgisi hepimize yansıdı. Ben de küçük yaşta evlenip anne olmak istedim. Ve bunu gerçekleştirdim. Ben sanat camiasının içine girdiğim yıllarda kimsenin cesaret edemediği şeyleri yaptım aslında. Genç yaşta assolist olmuştum ve yükseliyordum. O dönemde evlenmem herkese çok saçma gelmişti. Onlara saçma olan şeyler, benim doğrularımdı. Evlendim ve birkaç yıl sonra ilk çocuğum dünyaya geldi. Ama iyi ki genç yaşta anne oldum ve iyi ki üç çocuğum var. Onları şimdi böyle görünce kendimle gurur duyuyorum ve çok mutlu oluyorum. Şaşırıyorum hatta kendime.
* Çocuklarınızla ilişkileriniz nasıl?
Genç yaşta anne olduğum için onların yaşına inebilme imkanım var. Ben bu avantajı yaşıyorum. Çocuklarımla yürüyüşler yapıyoruz, spora gidiyoruz. Mesela bana bilgisayar kullanmayı oğlum öğretti. Çocuklarımla dolu dolu yaşıyorum. Ama her anne gibi korkularım, heyecanlarım ve tedirginliklerim oluyor evlatlarım adına.
* Üç çocuk dünyaya getirip, belki de birçok ünlüye örnek oldunuz, cesaret verdiniz...
Anne olunca insan sevilmiyor mu? Halk benim kasetimi almayacak mı, televizyonda beni izlemeyecek mi? Böyle bir şey olabilir mi? Ben anne olduktan sonra daha çok sevildim. Herkes beni gerçekten aileden biri olarak göremeye başladı. Çünkü ben çok klasik bir Türk kadınıyım. Çok çocuk yapan (gülüyor) ama iyi işlere imza atmaya çalışan bir anneyim.
* Sizin hamile kalınca "Aman formum bozulmasın" takıntınız hiç olmadı sanırım...
Evet, benim öyle takıntılarım olmadı. Hep de çok kilo aldım. İlk hamileliğimde 25 kilo almıştım. İkinci hamileliğimde yani Melisa'da, ki en az onda aldım, 12 kilo. Emir de ise 22 kilo aldım. Hamileliklerimde kendimi kısıtlamadım, çünkü o çok keyifli bir dönem. Ve bence başından sonuna kadar hamileliğin tadını çıkarmak gerek. Onun için hiç sınır koymadım kendime. Sonrası biraz zor oldu ama sonuçta bilinçliysen kilolar veriliyor. Önemli olan çocuklarımın sağlığıydı, maşallah hepsi de kocaman oldu.
* Çocuklarınız sizin popüler bir sanatçı olmanıza nasıl bakıyor? Bu nedenle onlara ayıracağınız zaman ister istemez kısıtlanıyor.
Engin Can ve Melisa artık büyüdüler ve bilinçliler. Zaten ben de onlarla birlikte büyüdüm. Camianın içinde olduğumu biliyorlar ama ben çok kontrollü davranmaya çalışıyorum. Yaklaşık 6-7 yıl önce yeni bir sayfa açtım. Bundan önceki hayatımda biraz daha yoğun çalışıyordum. Sonuçta ben bir anneyim ve onlara zaman ayırmam gerekiyordu. Ama artık sınırlarım var. Onlar benim yaptığım işleri çok taktir ediyor çok beğenerek izliyor. Biraz Emir mızmızlanıyor ama daha çok küçük. Yavaş yavaş o da alışıyor. Yeni albümümdeki bütün şarkıları ezberledi bile.
AYSUN ÖZ / GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
