Sırta ve umuda dair
En karmaşık ve en yoğun görünen bir hayatın bir yanı bile işte bu kadar basittir: "George her gece dokuzda sırtını dönüp uyur. Ben de televizyonda 'Umutsuz Ev Kadınları' adlı diziyi izlerim."
En güçlü, en süper, "her şeye kadir" ABD'nin, dünyanın bütün gidişatı, neredeyse bütün insanları hakkında iyi ya da kötü kadar veren başkanının bile, pijamaları çekip en yakınına sırtını dönerek sızdığı uzun saatler var. Dünyanın karar merkezi sayılan Beyaz Saray'da, akşam ile gece arasında kararsız bir saat dokuzda, kendisini "Umutsuz Ev Kadınları" dünyasına katan bir kadın var. Yorgun, bitkin ve kimine göre bu durumda duyarsız bir adam ile... Yatakta adamın sırtına mahkum kalmış, "umutsuz bir beyaz ev kadını."
Belki dünyanın çoğunluk halidir bu; sızmış erkekleri ve umutsuz ev kadınlarıyla. O yüzden, belki çoğunluğun gündelik (gecelik) hallerine yakın düşen, sıradan bir ev hayatıdır. Adamlar adamı, kadınlar kadını kendilerine benzer bulur belki. Kudretin gölgesinde, TV'lerin "prime time" zamanındaki sıradanlığa şaşırır kimileri. Kimileri de, orada, o kudret merciinde saat 21 iken, dünyanın başka yerlerinde, farklı saatlerde, gece sabaha devrilirken mesela, "kudret"in sırtını döndüğü erkekleri ve kadınları şöyle bir düşünür.
Yine aynı saatlerde mesela, uzak savaş ve işgallerde çocuğu, eşi düşmüş, gizlenen bir tabut olup dönmüş bir Amerikalı anne, baba, kadın ve onların çocukları ne düşünmekte, ne seyretmektedir? "Sırtını dönen başkan"ın sırtı da, başı da, şeyi de açık bütçesini sözde doğrultmak adına, sağlık ve eğitimlerinden kestiği milyonlarca Amerikalı orta halli ve yoksul ailenin evlerinde, yataklarında ne tür "umutsuzluklar" yatmaktadır? Şu sıralarda sivil sivil ölü sayıları "100 bin artı 20 bin" diye ifade edilen "demokrasiye geçirilmiş" Iraklıların "umutsuz ev kadınları" ne seyretse münasip olur?
Hayat, en karmaşık ve en yoğun ve de en kudretli görünen merkez ve mahfillerde de bazen bu kadar basittir: "Sırtını dönüp yatarsın". Ve isterse magazin ortamındaki bir espri olarak ifade edilmiş olsun, en yakınındaki "kadın duyarlılığı" nın bu dünyadaki tek derdi, "kudretsiz bir kudretin" erken uykusu yüzünden gözlerini ayıramadığı "Umutsuz Ev Kadınları" dizisi olur.
O yüzden, daha renkli, daha duyarlı, daha insani hayatlarınız varsa... "Kudret"e gıpta ile bakıp hiç hayıflanmayın. Dünyanın dertlerine, dünyanın renklerine, dünyanın umutlu ve umutsuz hayatlarına sırtını dönen bir kudret, aslında insani, vicdani açıdan müthiş bir zayıflığı temsil eder. Onun üstünde tahakküm imkanlarına sahip olsa bile. Aşılası bir duruma işaret eder. Umutlu erkekler ve umutlu kadınlar, zengin ve güçlü görünenin arka planındaki bu zayıflık ve zaafı aşmayı, tüm umutsuzlar adına da umut etmek gibi bir sorumluluk da taşırlar.
|