Yabancıların düğünü var "beşibiryerdesi" de bizden!
Dış ticaret açığının biraz daha büyüdüğü bir yılda AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vermesinin etkisiyle doğrudan yabancı sermaye girişinde sıçrama bekleniyor. Türkiye'nin kamu ve özel sermayeli en büyük beş şirketi çok revaçta. Adeta Anadolu kadınlarının taktığı beş ayrı altının yanyana getirilmesiyle oluşturulan beşibirlik veya beşibiryerde gibi, aynı anda beş Türk şirketi görüyücüye çıkmış. * Beşibiryerde- Beşibirlik'in ilki, özel sektörün en büyük hizmet şirketi Turkcell. İkinci büyük ortağı İskandinav sermayeli Telia Sonera'ya satılıyor. Beşibirlik'in ikincisi olarak yine Çukurova Grubu'dan Yapı Kredi Bankası'nı sayabiliriz. Nereden bakılırsa bakılsın en büyük özel sektör bankalarından biri olan Yapı Kredi Bankası, İtalyan UniCredito ve Koç Grubu ortaklığı olan Koçbank'a satışının son aşamaya geldiğini biliyoruz. Beşibirlik'in kamu tarafında ise Türk Telekom, Tüpraş ve Erdemir gibi, Türkiye'nin devleri var. Tüpraş, Türkiye'nin en büyük sanayi şirketi ve akaryakıtın yüzde 85'ini karşılıyor. Erdemir 6. büyük sanayi kuruluşu ve Türkiye'nin yassı çelik ihtiyacına yetişemiyor bile. Türk Telekom'un ise yıllık cirosu 6.5 milyar dolar ve sabit telefon altyıpısına tek başına hakim. * Parayı kim verirse- En büyük kamu ve özel sektör şirketlerinden beşinin satışa çıkarıldığı bir zamanda uluslararası 19 yabancı sermayeli şirketin en üst düzey yöneticilerinin katıldığı Yatırım Danışma Konseyi toplantısı İstanbul'da yapıldı. Bu toplantıya katılan Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan beşibiryerde'nin satışı için şöyle dedi: "Biz yerli yabancı sermayedar ayrımı yapmıyoruz. Sermayenin milliyeti ırkı olmaz. Bizim sermayedarımız başka ülkelerde yatırım yapabiliyorsa onların da Türkiye'de yatırım yapması çok doğal. Özelleştirme konusunda endişe etmeyin. En yüksek fiyatı kim verirse o alır. Bu yabancı da olsa fark etmez." (Sabah 30 Nisan 2005) * 2005'i kurtarırız ama- Özel sektöre ait iki şirketteki satış sonuçlanmak üzere. Bu şirketlerin biri yabancıya, diğeri yerli-yabancı ortaklığına gidiyor. Devlete ait üç şirketten Türk Telekom'un özelleştirmesine katılan yerli ortaklıklar düşük profilde bir yarışma götürüyor. Tüpraş'ta ve Erdemir'de de teklifleri göreceğiz. Ama yabancıların çok daha agresif olduklarını duyuyoruz. Bu şirketlerin satışından Türkiye 10 milyar doların üzerinde bir gelir elde edebilir. Bununla bütçe açığını iyileştirir, ödemeler dengesi finansmanını kısa vadeli sermayeden kalıcı sermayeye döndürebilir. Ancak bütün bunlar bir yıl için geçerli. Gelecek yıl yine bu konumda satılacak beş şirket daha bulabilecek miyiz? Kaldı ki, beşibiryerde satışa çıkan en büyük şirketler bir yıl gibi kısa süre içinde yabancılara giderse, kamuoyu buna ne diyecek? Evet, Türkiye ve şirketleri şu anda çok gözde, özelleştirmeyi de yapmak lazım. Ama bu şirketlerin hepsinin de yabancıya gitmesi mi gerekiyor? * Sonuç- "Gerçekleşmemiş olsa bile gerçek bu" Ken Kesey