|
|
Cep telefonum olmadan asla!
Kapaklısı, kapaksızı, rengarengi, çiçeklisi, börtü böceklisi, su geçirmeyeni, avuç içi kadarı, trendisi, demodesi... Ama ille de bir tanesi, sağ elimizin vazgeçilmez hakimi, hem canı çıkası hem 'onu yaratana kurban' bir baş belası cep telefonu... Cep telefonun yoksa bir hiçsin! Bana cep telefonunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim... Misal kokoşlar taşlı, aynalı ve ucundan boncuklar, püsküller sallananları; tiki genç kızlar börtü, böcekli, kelebekli çıkartmalıları; ciddi iş adamı takılanlar mini bilgisayar şeklindekileri; eski topraklar ilk çıkan modelleri; 'her şeyden vazgeçerim havamdan asla'cılar en yeni modelleri; atletik kişiler kaba saba su geçirmeyenleri; tüm gün koşturanlar ise boyuna takılan modelleri tercih ederler... Ayrıca çok rica ederim şekerim, cep telefonu 'bas konuş' deyip geçmeyelim. Ajandası var tutuyorsun, alarmı var sabah seçtiğin melodiyle uyanıyorsun, şip şak foto çekebiliyorsun, o da yetmiyor kameraya kaydediyorsun, tat kulaklığını radyomp3 çalsın... E-mail çek, internette dolan, nöbetçi eczane aran, konsere bilet bul, chat yap, oyun oyna daha yüzlerce numara... Yakında tansiyonumuzu ölçüp, kıyafetlerimizi seçer, diyete sokar, manita da bulur bu cep telefonları... Tam 'ne onunla ne de onsuz' şekli. Yolda yürürken gördüğüm on kişiden sekizi elinde telefonla dolanıyor. Hem ben sevgilimle ya da arkadaşımla yemeğe çıktığımda zırt pırt rahatsız edilmekten bıktım. Şeytan diyor at aşağı... Olmuyor işte. Ağız tadıyla iki gram yemek yedirtmiyor, öpüşüp koklaşmaya izin vermiyor bu meret. "E cebini kapat" diyeceksiniz, o da imkansız. Yalnız yaşıyorum, ya birine bir şey olur da bana ulaşamazlarsa" takıntım mevcut. Ama şu sapığımı yakalarsam... Yoksa sizin hâlâ cep sapığınız yok mu? Hani cep to cep şeklinde... Allah sizi inandırsın tam 3 senedir kadın yılmadı. Kadın olduğunu da şöyle biliyorum çünkü ara sıra aşka gelip çığırıyor da ondan. Gecenin üçü, sabahın sekizi demeden arayıp arayıp yüzüme kapatıyor.... Peki bu cebin faydaları yok mu? Olmaz mı; şaşkın sevgiliyi basmakta birebir... Bu erkeklerin kafası 'gönderilmiş' mesajları silmeyi basmıyor. Şimdi benim eski manitayla aramız naneydi ama barıştık barışacağız. İçimde bir kurt ki kemirip duruyor. "Bu bir kere yaptı yine yapmıştır" diye (aldatma olayı)... Neyse tam arkadaşımızın evindeyiz "Ah günlerdir Ayşe aşkından eridim bittim, kül oldum" nameleri yazıyor. Telefonunu alıverdim. Şöyle göz gezdirirken... Ohoo mesaj bölümü evlere şenlik Selinler, Jessicalar, Edalar falan... Ceple cilveleşilir, sıkılınca oyun oynanır, kızınca kapatılıp sevgiliye ceza verilir (bulamasın sürünsün), gönül alınır, bayram mesajı çekilir, iş takip edilir... Daha neler neler de... yeni bir kitap çıktı; 'Tehlikeli Oyuncak'/Kamuoyuna yansıtılmayan raporlara göre çocuklar büyük risk altında notuyla. Prof. Dr. Selim Şeker ve Anıl Korkut araştırmış yazmışlar... Okudum daraldım, okudum tadım kaçtı... Yok yok kitap kötü yazıldığından değil, yazılanlar canımı sıktığından. "Kanser, stres, işitme sorunları, beyin tümörleri, hafıza zayıflaması, kalp, düşük riski ... "Ve kitabı kapatıp kaldırdım. Çünkü bu kitabı okuyanın cep telefonuyla arasına kara kedi girer. Ben cep telefonumdan vazgeçemem... Ve fakat küçük de olsa kitapta yazan korunma yöntemlerine kulak vereceğim... Hani siz de merak ediyorsanız, bakıverin cep telefonları başımıza ne işler açacakmış? Atsak atamayız satsak satamayız ya....
|