kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Bir erkek gibi...

Geçmişin klasikleşmiş edebiyatçıları acaba günümüzün dünyası tarafından nasıl algılanmakta? Ya da günümüz dünyasında yayınevleri genç yaratıcıları hangi kriterlere göre değerlendirmekte? Nicolas Crousse adlı hergele bir Belçikalı gazeteci bu soruların cevabını aramak için, ölümsüz şairlerden biri olan Lautreamont'un baş yapıtı olan "Maldoror Şarkıları" adlı kitabını Belçika ve Fransa'nın en saygın on yayınevine yollamış. Kitaba kızı Alice Cornet'nin imzasını atmış. Kitabın adını da "Bir erkek gibi" olarak değiştirmiş. Saygın yayınevlerini bu yöntem ile güvenilirlik sınavına tabii tutmuş.

***

Lautreamont Fransız edebiyatının "en olağandışı ve anlaşılması zor" şairlerinden biri... Bugün edebiyatın Nirvana'sı sayılan Rimbaud'yu, Baudlaire'i ve tüm gerçeküstü akımı çok derinden etkilemiş bir büyük yaratıcı... Üstelik topu topu 24 yıl yaşamış. 24 yıllık bir yaşam onun ölümsüzlüğüne yetmiş. Aslında yaşamı hakkında çok da fazla bir şey bilinmiyor. Uruguay'da doğmuş. Babası Fransız Konsolosluğu'nda bir memurmuş. On dört yaşında eğitim için Paris'e gitmiş. Esas adı Isıdore-Lucien Ducasse olmasına rağmen, Eugene Sue'nün romanındaki mağrur kahramanının adı olan Lautreamont Kontu adını bu sırada kendine uygun görmüş. Maldoror Şarkıları adlı düzyazı şiir kitabını yirmi üç yaşında yazmış. Ancak şiirin içeriğindeki şiddetten yayıncılar kitabı yayınlamaktan ürkmüş. Onun yerine Şiirler adlı kitabı yayınlanmış. Zaten Lautreamont da o yıl ölmüş. Burjuvaziye karşı işçi sınıfının baş kaldırdığı, sanayi devriminin yeni bir yırtılmaya uğradığı bir dönemin kurbanı olduğu sanılıyor. İşçilerin Paris'i kuşattığı sırada polis kurşunu ile öldüğü söylenir. Bu genç adamın esas kitabı Maldoror'un şarkıları ancak ölümünden yirmi yıl sonra, 1890'da yayınlanmış. Gerçeküstücü akım, kitabın "alışılmamış ve birbiriyle ilgisiz görünen imgeleri rahatsız edici bir tarzda yan yana getiren üsluptan" son derece etkilenmişler. Aslında bu şiir o döneme bir başkaldırıydı. Yirminci yüzyılın başlarındaki tüm edebiyat ve yaratıcılar dünyasını etkisi altına aldı. Büyük heyecan yarattı.

***

Zamanımızın "değer yargıları" ya da "yayın evleri" bu kısa özetteki dünyaya ne kadar aşinalar? Önce, Fransa'daki Liberation, sonra da Radikal'in kitap ekindeki habere göre, neredeyse hiç değiller. Çünkü Belçikalı Gazeteci Nicolas Crousse'a sade yedi yayınevi cevap vermiş, bunların biri hariç hepsi de "adet yerini bulsun" kabilinden yazılmış. Dizilerin Lautreamont'dan çalıntı olduğunu tek anlayan Gallimard Yayınevi olmuş. Yayınevi'nin editörlerinden Antoine Gallimard alaycılığı nezaket ile örtülü bir mektup göndermiş ve "Maldoror Şarkıları muhteşem bir yapıttır. Onu deforme etmeye hakkınız yok" demiş. Ayrıca bu itirazına bir başka gizemli şairin adını da ekleyerek, "iyi ki bu kötülüğü Germain Nouveau'ya yapmadınız" demiş. Lautreamont kadar, Germain Nouveau'ya da anmış.

***

Hayat değişiyor. Ancak hayat değişirken acaba "klasik" olarak adlandırılan ve çağ değişse de lezzetinden kaybetmeyeceği varsayılan lezzetlerde de değişme oluyor mu? Ya da bir değişme olmuyor ama yeni çağın insanları bu lezzeti algılamıyor. Nitekim, Gallimard'ın durumu anlamasıyla, diğerlerinin fark etmemesi buna örnek olabilir. Aslında bu örnek çok etkileyici ve bir çok yoruma açık... Ancak, "bir erkek gibi" söylersek, dünya hızlandıkça sığlaşıyor, lezzetten fast food'a kayıyor. Yeniden düzelinceye kadar da herhalde epey bir zaman zaman geçecek. Ama her şeye rağmen Lautreamont'un anılması yine de insanı bir başka hoşnut ediyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu....   / 24-04-2005
 Bir erkek gibi...   / 17-04-2005
 Kadınları taşlayarak mı öldürelim?   / 10-04-2005
 "Dokunmanın Mutluluğu"   / 03-04-2005
 Heykeller sevişir mi?   / 27-03-2005
 Resimlere bakarken...   / 20-03-2005
 Parçalanabilir kadınlar   / 13-03-2005
 Su dünyası...   / 06-03-2005
 Küçüksu Mezarlığı'nda... Bugün... Saat 13.00'da...   / 27-02-2005
 Kimsenin görmediği ressam...   / 20-02-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Dün gece hiç tanımadığım bir...
MEHMET ALTAN
Tarzan...
Yaşamın silüetleri aşk gibidir, yalnızca...
ÖNCEL ÖZİÇER
Vadesi dolmuş İngilizler!
İngiltere Tur...
REFİK DURBAŞ
Parfümün erotizmi
Parfüm, zamanı yavaşlatır çünkü erkeğe...
KAZIM KANAT
Çayeli'nden öteye!
Şu 'çay' var ya... Hani Rize'nin...
Küçük kasabada büyük tatil keşfi
Küçük kasabada büyük tatil keşfi
Ünlü ressamlar Cezanne, Van Gogh ve Chagall'in de etkilendiği...
En büyük keşfi yelkendi
En büyük keşfi yelkendi
20. yüzyılın büyük dahisi Albert Einstein'ın tutkusu 'Tümmler' adlı 7...
Nemlendiriciniz yoksa acı badem sütü veya badem yağı sürün
Binbir çeşit ürün arasında seçim yapamıyorsanız üzülmeyin. Bunlara...
Sofralarımıza yeni derya kuzuları
Marmara'da avlanma yasağı başlıyor ama çiftlik ortamında üretilen Ege ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.