kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Heyecanlanırım diye eşim oyuna gelmedi
Heyecanlanırım diye eşim oyuna gelmedi
"Sahneye o kadar çok yakışıyor ki"

Heyecanlanırım diye eşim oyuna gelmedi

Dizilerin vazgeçilmez ismi Selda Özer ilk kez bir tiyatro oyunuyla seyircinin karşısına çıkıyor. Hadi Çaman'ın desteğiyle tiyatrocular kervanına katılan Özer, çok mutlu.

Asmalı Konak'ın ardından Bir İstanbul Masalı adlı televizyon dizisindeki rolüyle dikkatleri üzerine çeken Selda Özer, şimdi de tiyatro sahnesine ısınmaya çalışıyor. Hadi Çaman Tiyatrosu'nda "Bu Oyun-Adı Yok!"ta rol alan bir dönemin ünlü mankeniyle, kanına giren tiyatroyu ve özel hayatını konuştuk.

* İlk kez bir tiyatro oyununda rol alıyorsunuz, nasıl oldu?
Hadi Çaman böyle bir teklif getirdi. Aslında benim en büyük hayalim gerçek oldu diyebilirim. Gerçi ben baştan biraz çekimser davrandım ama Hadi Bey beni çok destekledi.

* Daha önce böyle bir teklif almamış mıydınız?
Hayır, zaten cesaret edemezdim. Benim konservatuar eğitimim yok, ayrıca hiç cahil cesaretim de olmadı. Ama artık kendime güveniyorum.

* Oyunda sizi cezbeden ne oldu?
Oynadığım karakter bana çok uygun, ondan etkilendim. Benim kolay oynayabileceğim, çok zorlamayacak bir rol gibi geldi. Hadi Bey bu oyunu gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden esinlenerek yazmış, polisiye bir oyun.

* Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Bir anneyi oynuyorum. Çok da fazla bir şey anlatmak istemiyorum açıkçası ama kocasını kaybetmiş ve kayınbiraderinin evine yerleşmiş, o evde de çok mutlu olmayan bir kadın.

* Tiyatroda sahneye çıkmak nasıl bir duygu?
Müthiş bir şeymiş. Çok büyük bir heyecan. İnanılmaz, hala inanamıyorum zaten. İlk gece çok heyecanlaydım, "Şimdi sahneye çıkacağım, her şeyi unutacağım, elim ayağım tutmayacak" diyordum ama çok garip bir şey... Sahneye adımınızı attığınız anda her şey bitiyor.

* Size göre tiyatronun büyüsü ne?
Bir kere canlı performans olması farklı benim için çünkü hiç böyle bir şey yapmamıştım. İzleyicinin karşısına çıkıyorsunuz ve hiçbir şeyin tekrarı yok. Bir de tabii izleyiciyle birlikte bir şey yapmak...

* Eşiniz izledi mi oyunu?
İzlemedi daha, bu hafta izleyecek. Ben ilk üç oyuna özellikle hiçbir yakınımı istemedim. Çok heyecanlı olduğum için onlar burada olsun istemedim. Annemle kardeşim izledi ama. Annem kızını sahnede görmekten çok mutlu oldu tabii, her gece dua ediyor benim için.

* Aslında mankendiniz. Oyunculuğa nasıl başladınız?
Mankenlik yaptığım dönemlerde TRT'de dramalar çekiliyordu. TRT'deki Belene adlı dizide oyunculuğa başladım. Daha ilk çalışmamda oyunculuğu çok sevdim. Keşke mankenlik yerine konservatuara gitseymişim.

* Mankenden oyuncu olur mu tartışmasının belki de en iyi cevabı sizsiniz.
Ama ben bir cevap olmaktan çıktım çünkü benim manken olduğumu hatırlamıyorlar bile. Zaten oyunculuk yetenekle ilgili bir şey. Yeteneğiniz varsa, kendinizi geliştirebiliyorsanız, eğitebiliyorsanız neden olmasın ki?

* Oyunda bir anneyi oynuyorsunuz, siz de anne olmayı düşünmüyor musunuz?
Yok ben çocuk yapmak istemedim.

* "Bu dünyaya çocuk getirilmez" fikrini savunanlardan mısınız?
Bilmiyorum, ben kendime ait bir şey olsun istemedim açıkçası. Çocukları çok severim aslında ama kendimce korkularım var.

Eylem Bilgiç

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Bu kampanya çok konuşulacak
 At safarasine geldi aşık olup kaldı
 Masumiyetin fotoğrafları
 Bu yavruların iki annesi var
 Kansere karşı sağlığa yolculuk
 Haftanın kitapları
 Sağlam kemikler için süt, yoğurt ve peynir
 Köpek modasının Valentino'su
 New York'tan en yeni haberler
 İzmirli büyücüden kartlarla aşk falı
 800 parçalık dev koleksiyon
 Duygusal sorunlarla yüzleşmek şart
 Hepsinden istiyorum
 Dışarı Çıkmadan Önce
 Zoom
 Ağrı Dağı'na nispet
 Menopozda kilo almamak için tüyolar
 Cem Yılmaz da bana gülüyor ve destekliyor
 İşgal altında fırtınalı aşklar
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Ya o doksan altın olmasaydı?
İnekleri otların yoğun...
ALİ POYRAZOĞLU
Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım
Haldun Taner'le Şehir...
Genç asi ruhları müzikle eğitmek
Genç asi ruhları müzikle eğitmek
Tipik Amerikan hazır kalıplarından uzak, Avrupa...
Kara mizah ve Amerikan rüyası
Kara mizah ve Amerikan rüyası
Tom Hanks ve Steven Spielberg... "Saving Private Ryan"...
Bir film şarap kurtaracak
Sideways filmi şarap dünyasının dengelerini bir anda değiştirdi.
Kalbiniz için iki kadeh yeterli
Günde iki kadeh kırmızı şarap, koroner kalp hastalıklarına yakalanma...
Bahar önce bu sokağa geliyor
Beyoğlu'ndaki Fransız Sokağı'nda baharın tüm canlılığı şenlikle kendini...
Doğulu minikleri 'saat'le sevindirdi
Doğu'daki öğrenciler için mutlaka okul yaptırmak gerekmiyor. Onları işadamı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.