| |
|
|
Politika ve idare "Sorunlar"la beslenir..
ÇÖZÜMSÜZLÜKLER.
Ben de devlet fonksiyoneri veya seçilmiş politikacı olsam, hiçbir sorunu çözmez, hepsini kriz kaynağı olarak korurdum. Düşünün mesela.. " Başörtüsü " sorununa demokratik ve evrensel hukuk kurallarına uygun bir çözüm bulunsa.. O zaman "Türban yasağı kalkmalı" diyenlerin de, " Türban laikliğe yönelmiş tehdittir " diyenlerin de kavga edecekleri bir konu kalmaz. Veya Ege'deki karasuları, kıta sahanlığı ve hava sahası sorunları, uluslararası hukuka uygun ve adaletli bir çözüme bağlansa, iki ülkede de meslekleri gerginliklere bağlı olan kesimler ne yapardı? Turgut Özal kambiyo rejimini ve dış ticareti liberalleştirince, kim bilir kaç politikacının ve bürokratın iktidar alanları daraldı? Sigara ve içki ithalatı bandrole bağlanıp serbest bırakılınca, bundan sade kaçakçılar değil, kaçak içki ve sigaraları yakalayan görevliler de zarar görmedi mi? Sorunları kronik hale gelmeden çözümlenen bir ülke olmak demek, İsviçre'ye falan benzemek demektir. İsviçreliler ne cumhurbaşkanlarının, ne başbakanlarının, ne de genelkurmay başkanlarının isimlerini bilir. Böyle bir ülke olmak ister miyiz yani?
|