Free shop'ta viskiye büyük gözaltı
Ülke genelindeki Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazaları (FreeShop) gözaltına alınıyor. Free Shop'lardan yapılan satışların anormal boyutlara ulaşması üzerine geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Aslında, Free Shop'ların kara listeye alınmasının öyküsü, geçen yıl gümrük müfettişlerinin yaptığı bir incelemeye uzanıyor. Rapordaki öneriler ise Ankara'ya, AB baskısına dönüşüyor. Önce işin birinci kısmına değinelim. Free Shop'lar, "Türkiye'ye gelen veya Türkiye'den giden yolculara, yabancı devletlerin veya uluslararası kuruluşların temsilciliklerine, yabancı ülkelere sefer yapan gemi ve uçaklara, yat limanlarındaki teknelere, yabancı basın mensuplarına" gümrüksüz eşya satışı yapılan merkezler. Bu kapsamda 299 kuruluş faaliyet gösteriyor.
Bu nasıl satış? Gümrük yönetimini alarme eden konu ise 2004 yılı verilerinde düğümleniyor. Geçen yıl Free Shop'lardan 118 milyon dolar alkollü içki satışı yapıldığı tespit ediliyor. Aynı dönemde Türkiye'nin ithalatı ise 9.5 milyon dolarda kalıyor. İthal içkideki yüksek vergilerin yasa dışı ticareti cazip hale getirdiği düşünülüyor. İddialara göre, Free Shop'larda, bir yolcunun pasaportu üzerinden gerçek alışverişin çok ötesinde mal çıkışı gösteriliyor. Aynı pasaport numarası farklı mağazalarda satış için kullanılıyor. Hatta hayali yolcular adına belge düzenleniyor. Ucuz içkinin el altından İstanbul'daki barlara verildiği tahmin ediliyor. Yıllık cirosu 500 milyon dolara yaklaşan Free Shop'ların "sağlık raporu", detaylı araştırmalardan sonra görülecek. Ama Gümrük Müsteşarlığı, bu mağazaları merkezi bilgisayar sistemiyle kontrol edecek. Satış belgesinin tarihi ve seri numarası, mağazanın adı, yolcu biniş kartı ve pasaport numarası, satılan eşyanın kod numarası ve fiyatı ile mağaza görevlisinin kimlik bilgileri çapraz denetime girecek.
AB ne istiyor? Gelelim işin ikinci yönüne... Yani, AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi HansJörg Kretchmer'i, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'le görüşmeye götüren şartlara... Gümrük müfettişleri, Free Shop'lara satılan viskilerin fiyatı ile iç piyasadaki ana dağıtıcılara satış fiyatı arasında büyük farklar belirledi. Viski firmalarının, Türkiye'de kurdukları şirketler aracılığıyla ithalat yaptıklarını ve bu arada fiyatları düşük tutarak vergi kaybına yol açtıklarını savundular. Örneğin, Free shop'lara 60 dolara satılan viskinin, Türkiye'deki kendi ithalatçı şirketlerine 20 dolara malolduğunu saptadılar. Hem vergi farkını istediler hem de teminat mektubu verilmesini... İtirazlar üzerine konu, bir kez daha incelenmek üzere teftişe havale edildi. Dünya Gümrük Örgütü'ne bile görüş soruldu. Müfettişler, son raporlarında da eski görüşlerinde ısrar ettiler. İşte bu yüzden AB Büyükelçisi Kretchmer, Tüzmen'den randevu istedi. AB tarafı, "Free Shop fiyatları ile ithalatçı fiyatları tabii ki farklı olacak. Free Shop fiyatı emsal olamaz. Orada vergisiz satış var. Oysa ithalata ağır vergi uygulanıyor. İki ayrı fark buradan kaynaklanıyor" diyerek itirazlarını sıraladı. Maliye kayıtları da viskinin ithal fiyatına, yüzde 275.6 oranında ÖTV ve yüzde 18 oranında KDV eklendiğini gösteriyor. AB'nin, "İki ayrı piyasa sözkonusu" tezine karşın Tüzmen ve ekibi, "Müfettiş rapor düzenlemiş. Olay yargıya intikal etmiş" dedi. Viski satıcısı ile alıcılar arasında organik bağ olup olmadığı, Free Shop fiyatının mı yoksa ithalatçı fiyatının mı esas alınacağına mahkemeler karar verecek.
|