|
|
|
|
|
|
Nüfusun yüzde 40'ı muzdarip
* Neden çok duyar olduk reflü hastalığını? Bunun birkaç nedeni var. Birincisi sıklığı. Nüfusun yüzde 40'ını ilgilendiren en sık sindirim sistemi hastalığı reflü. İkinci neden ise tanıdaki gelişmeler. Endoskopi, PH metre ve manometre sayesinde reflü tanısını neredeyse rakamsal kriterlere bağlamak mümkün artık. Üçüncü ve en önemli neden ise tedavisindeki gelişme. Örneğin ülser tedavisinde cerrahi gereksinim yıllar içinde azalıp neredeyse yok olma seviyesine gelirken; reflü hastalığının tedavisindeki gelişim tamamen aksi yönde oldu. Yani artık biz cerrahlara çok iş düşmekte bu konuda ve ilaç tedavisi ve bazı önlemlerden yarar görememiş reflü hastalığının tek kesin tedavisi anti-reflü cerrahisi diyebilirim. Ne var ki Türkiye'de bu konuda uzmanlaşmış hekim sayısı çok az.
* Anti-reflü cerrahisi nedir? Aslında 40-50 senelik uzun dönem sonuçları bilinen bir cerrahi yöntemdir. İşin en güzel yanı bu eski ameliyat artık karnı kesmeden yapılabilmekte. Karında birkaç adet milimetrik delikler açarak yutma borusunun alt ucuna bir "hokka" mekanizması yapıyoruz. Nasıl mürekkep hokkasını ters çevirdiğimizde mürekkep dökülmüyorsa, bu ameliyatı olduktan sonra da mideden yukarı doğru kaçak olması imkansız hale geliyor. Ayrıca gene laparoskopik olarak mide fıtığını da tamir etmek mümkün. Ameliyat sonrasında ise hasta aynı gün ya da bir gün sonra taburcu olabiliyor. Kesik olmadığı için estetik sonuç da mükemmel.
* Sonuç olarak reflüsü bulunanlara ne öneriyorsunuz? En önemlisi bu konuda özelleşmiş bir merkeze başvurmaları. Tanı girişimlerinin mükemmel biçimde yapıldığı, gereken olgularda cerrahi şansının deneyimli ellerde sunulabildiği bir ekibe başvurması lazım hastaların. Ara sıra ya da tek tük böyle ameliyatların yapıldığı merkezler ve cerrahlar hastalar için en büyük tehlike. Çünkü her hastada ameliyat uygulanamayacağı gibi bu hastalara tek tip bir ameliyat da uygulanamaz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|