|
|
|
|
|
Yaşlılıkta da sağlıklı olabilirsiniz
|
|
Bağışıklık sisteminin askerlerinden biri timus bezi. Yaş ilerledikçe işlevini kaybediyor.
Savunma askerleri görevde
Bağışıklık sisteminin en önemli askerlerinden biri olan timus bezi, yaş ilerledikçe işlevini kaybediyor. Timus ekstresi tedavisiyle zayıflamış bir bağışıklık sistemini tekrar sağlıklı ve işler duruma getirmek mümkün.
Tıpkı bir ülkenin ordusu gibi vücudun da düşmanlarına karşı bir savunma sistemi vardır. Buna immun (bağışıklık) sistemi denir. Bağışıklık sistemi elemanları lenfosit'ler olarak tanımlanan kan hücreleridir. Lenfosit'ler iki ana gruptan oluşur. Lenfosit'lerin bir bölümü timus bezinde gelişir, bunlara T lenfositler denir. Kemik iliğinde gelişen diğer bir bölüm lenfositlere de B lenfositleri denir. T lenfositlerin de farklı işlevleri olan alt grupları vardır. Kandaki lenfositlerin yüzde 80'ini T lenfositler oluşturur. T lenfositler savunma işlevinde rejisör rolündedir. Bağışıklık sisteminin diğer elemanları T lenfositlerinin yönlendirmesine göre hareket eder. Bu nedenle savunmada kusur varsa daima T lenfositleri sorumludur. Timus bezi T hücrelerinin vücut hücreleriyle yabancı hücreleri ayırt etme yeteneği kazandıkları yani eğitildikleri, olgunlaştıkları yerdir. Timus bezi sternum'un (göğüs kemiği) üst kısmının arkasında bulunan bir bezdir. Yeni doğanda ve gençlerde iyi gelişmiştir. 20 yaşından sonra küçülmeye başlar. 60 yaşından sonra hemen hemen yok olur. Timus bezinin zamanla fonksiyonunu yitirmesi bağışıklık sisteminin bozulmasına ve hastalıklara yol açmaktadır. Öte yandan;
* Kronik hastalıkların ve kanserlerin yüzde 95'inde bağışıklık sisteminin zayıfladığı saptanır.
* Günümüzde kanser tedavisinde uygulanan kimi tedaviler (operasyon, ışın tedavisi, kemoterapi) bağışıklık sistemini çökertmektedir.
* Modern yaşam, stres, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve çevre kirliliği bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır.
KANSER TEDAVİSİNDE ETKİLİ İmmun sistemdeki bozukluk; memede ya da karaciğerde tümör ya da diğer bir hastalık henüz ortaya çıkmadan saptanabilir. İmmun sistemi bozukluğu düzeltildiğinde hastalıkların oluşması da önlenir. İsveçli Dr. Sandberg timus tedavisini ilk başlatandır. Gerçekten de timus ekstresi tedavisiyle zayıflamış bir immun sistemini tekrar sağlıklı ve normal işler duruma getirmek mümkün olmaktadır. Timus ekstreleri sadece alerji, kronik bronşit, enfeksiyona yatkınlık, romatizma ve diğer çok sayıda hastalıkla değil; kanser tedavisinde de uygulanmaktadır. Çünkü kanserde uygulanan operasyon, ışın ve kemoterapi tedavileri hastanın immun sisteminde zayıflama yapmaktadır. Bu tedavilerden sonra immun sistemin desteklenmesi kanserin metastaz'ını (başka yere sıçramasını) önlemek bakımından önemlidir. Hatta immun sistemi kusursuz işlemediği için kanser riski yüksek olan herkes timus tedavisini düşünmelidir. Londra Tıp Fakültesi profesörlerinden Roitt'in hayvanlar üzerindeki bir araştırması timus tedavisinin önemini açıkça ortaya koymaktadır. Prof. Roitt yetişkin farelere röntgen ışınları uygulayarak immun sistemlerini tam anlamıyla çökertmiştir. Daha sonra bu farelere genç farelerden kemik iliği hücreleri zerk etmiştir. Böylece immun sistem kendini toparlamış ve lenfositlerin sayısı normal olmuştur. Ancak lenfositlerin davranışı normal değildir. Bu lenfositler kandaki eritrositleri (kırmızı kan kürecikleri) tahrip etmişlerdir. Bunun nedeni yüksek dozda ışınla ileri derecede zarar görmüş olan timus bezinde kemik iliği naklinden sonra oluşan yeni lenfositlerin eğitimlerini yapamamaları ve vücudun kendi öz hücresiyle, yabancı hücreyi ayırt etme yeteneği kazanamamasıdır. Ancak bu farelere timus ekstreleri verilirse imnun sistemleri tekrar normal fonksiyonunu kazanmıştır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|