kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İlker Sarier @ SABAH
Fax:
0212 354 34 69
 

"Kapıcılık" muhabbeti

Basın açıklamalarına karşı "medeni" bir önlem olarak baş gösteren linç girişimlerinin sersemliğini henüz üzerimizden atamamıştık ki, nur topu gibi bir konumuz daha dünyaya geldi.
F.Bahçe-Beşiktaş maçında birkaç hokkabazın açtığı 'bilimsel pankart' ortalığı kasıp kavurmaya başladı. Türkiye, iki delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya uğraşıyor. Bir insanın babasının kapıcı olması ayıp mıdır, değil midir? Kapıcılık gurur duyulacak bir meslek midir, değil midir? Kimisi de oturup, Kapıcılık Fakültesi'nde bir de doktora tezi vermiş olmanın çok daha gurur verici olduğunu ispatlayacak, biz de el çırpacağız, helal olsun diye. Konu bitmez arkadaşlar. Bu memlekette sadece tartışılan konular değil, konuların ' tartışılma biçimi' de adamı kanser eder.
Aslını sorarsanız, Rıza Çalımbay'ın hayat hikayesi, aynı zamanda Türkiye'nin de hayat hikayesidir. Yokluklar ve yoksunluklar içinden yaratılan başarı grafikleri.
Ama şimdi oturup da, o pankartı açan hokkabazlara Türkiye'nin hikayesini anlatmak zorunda mıyız? Anlayacak olsalardı zaten o densizliği yapmazlardı. Rıza' yı aşağılamayı düşünmüşler ve ona "Sen şimdi başarılı ve zenginsin ama geldiğin yeri unutma" demek istemişler. O vakit biz de dalgamızı geçebiliriz:
1- Başarı zaten kişiseldir ve kişilerin gayretleri ile mukayyettir! Yani babanın başarısı, senin başarın olmaz! Senin başarın da babanın başarısı değildir.
2- Zenginlik mutlaka bir yerden başlamak zorundadır. Babandan, dedenden veya onun da dedesinden bir yerlerden başlamış olmak zorundadır. Hiçbir zenginlik, taş devrinde başlamış olamaz. O sebeple, biz sizden daha eski zengindik diye kimseye hava atamazsın, kimseleri küçümseyemezsin.
3- Türkiye'de, hiçbir zaman sahici bir asiller sınıfı olmamıştır. O yüzden, Rıza' yı küçümsemeye kalkışanların, "asaletleri" de kendinden menkuldür. Türkiye'de bugün kendini en asil zanneden ailelerin bile geçmişi, en nihayet 'Saray'daki bir paşalığa' dayanmaktadır. Ki onlar da Padişah'ın 'kulları' idiler.
4- Daha bitmedi. Türkiye'de halihazırda gerçek anlamda bir "zenginlik kavramı" oturmuş değildir. Sadece alt tabakalarda değil, uzaktan bakıldığında hayli bilgili ve görgülü gözüken birçok insanda, birkaç hakim duygu iç içe sarkaçlanıp durur.
Bunlardan ilki, 'zenginlik düşmanlığı' dır, ikincisi 'başarısızlık kompleksi' dir, üçüncüsü ise 'devlet kapıcılığı fetişizmi' dir. Aslını ararsanız, Türkiye'de, yıllardır devlete kapılanmayı hüner saymış zihniyetlerle, bir apartmanda kapıcılık yaparak hayatını kurtarmayı seçmiş zihniyetlerin çatışması, ülkenin demokratik ve ekonomik temel çatışmasını da yansıtır.
O sebeple, devlette 'kapıcılık yaparak' hayatını sürdürmüş olanlar arasında, hayat mecburiyetleri ile apartman kapıcılığı yapanları küçümseme ve hor görme hastalığı yaygındır. Şu duygudur o: Senin patronun nihayet bir apartmandır. Benimkisi ise, koca devlettir! Kapıcıyı, duvarcıyı, boyacıyı, fırıncıyı, kamyoncuyu, çiftçiyi, hatta fizikçiyi, kimyacıyı, beyin cerrahını, nükleer tıpçıyı hor gören, düşüneni ve yazıp söyleyeni küçümseyen zihniyet de işte bu zihniyettir.
Rıza konusundan çıkıp nerelere geldik demeyin: Koca koca holding patronlarına bile, Ankara'da ceket ilikleten zihniyet işte bu devlete kapılanma ve devlete tapınma zihniyetidir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Altın kaşık   / 18-04-2005
 Milli birikim   / 17-04-2005
 Sanal yurttaşlık   / 15-04-2005
 Vatansever bir makale   / 13-04-2005
 Tüp geçit   / 11-04-2005
 Libero Erdoğan   / 10-04-2005
 Keçileri kaçırmadan   / 08-04-2005
 Tiyatro   / 06-04-2005
 1 Nisan şakaları   / 03-04-2005
 Sir Eddington   / 01-04-2005
MANSUR FORUTAN
Mutsuzluktan yırtmak için...
Öğrenciyken kırk yılın...
MEHMET BARLAS
Türk-Amerikan ilişkileri eldivensiz tartışılırsa
ABD...
İLKER SARIER
"Kapıcılık" muhabbeti
Basın açıklamalarına karşı...
MAHMUT ÖVÜR
İbrahim Selçuk'un İSKİ merakı!
Daha önce 'Şehir...
SAVAŞ AY
Aziz Yıldırım'la yemiş içmişliğimiz var...
REFİK DURBAŞ
Bush nasıl yargılanacak?
Küresel Barış ve...
SAİT GÜRSOY
Her öğretmene bir dizüstü bilgisayar
MEB'in kampanyası...
HINCAL ULUÇ
Hukuk önünde kadınlarla eşit miyiz?..
Başlıktaki soruya...
EMRE AKÖZ
Şaka yapayım derken...
Pankart olayına değinen dünkü...
Yıldırım çarptı
Yıldırım çarptı
Beşiktaş'a: "Yarın kendi başkanlarına küfür ederler. Birine yaptılar...
Zevkten 4 köşe
Zevkten 4 köşe
Fenerbahçe önünde alınan 4-3'lük tarihi galibiyet, Beşiktaş'a bahar...
Parti kararıyla istifa
Adı enerji davasına karışan ve hakkında fezleke hazırlanan AKP Ağrı...
Başbakan: CHP, AB'yi desteklemiyor mu yoksa
Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP'nin AB'yle ilişkileri "kopuyor" gibi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu