|
|
Özal'ı hatırlamak
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün 12. yılında Anıt Mezar'da düzenlenen törenlerle anıldı. Bu yılki anma töreni, geçen yıllara oranla daha kalabalıktı. Bu da Özal'a duyulan özlemin yanında, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan, halkla bütünleşen, yüzü dış dünyaya dönük, çağdaş olduğu kadar muhafazakâr bir yapıya sahip özellikleri taşıyan lider boşluğundan kaynaklanıyor. Özal, ekonomide devrim niteliğindeki kararları ve ülkeyi dış dünyaya tanıtmadaki başarısı ile dünya liderleri arasında yer alıyordu. Sıradışı kimliği ile toplumun her kesiminin kalbinde taht kurmayı başarmıştı. ANAP'ta her seçim öncesi hatırlanır, daha sonra unutulur. Partide her lider adayı, konuşmasına Özal ile başlar, Özal ile bitirir. Ali Talip Özdemir'in genel başkan adayı iken, televizyonlardaki konuşmalarını hatırlıyorum. Özal'a ne kadar yakın olduğunu, Özal'ın talebesi olduğunu, Özal fikirleri ile yoğrulduğunu anlatırken ne kadar heyecanlıydı. Ancak bu konuşmalar sadece seçilene kadardı. Nitekim Özal'dan hiçbir şey kapmadığı ortaya çıkınca genel başkanlığı bırakmak zorunda kalmıştı. İki yıldır Özal'ı anma toplantılarında yok. Hani Özal'ı çok seviyordun, O'na çok yakındın? O konuşmalar sadece genel başkan olmak içindi. Nesrin Nas da başkan adayı olunca, Özal'ı dilinden düşürmedi. Genel başkanlığı bırakmak zorunda kalınca da Özal'ı çabucak unutuverdi. ANAP'ın yeni Genel Başkanı Erkan Mumcu da Özal'ın fikirlerine sarılmış ve anma toplantısında daha önceki genel başkanlar gibi vardı. Bu konuda Mumcu ile ilgili değerlendirme yapmak için henüz erken. Bekleyip görmek daha doğru olur. Lider olmak için Özal'ın ismine sarılmak yetmiyor. Onun gibi dolu dolu olmak gerekir.
|