Hazine'ye kaynak arayışında rota, yeniden kamuya ait arazilerin satışına çevrildi. 2-B'ler, Güneydoğudaki mayınlı araziler ve kamu lojmanlarının ekonomiye kazandırılması için 3 koldan çalışma yapılıyor.
Maliye Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 2-B olarak adlandırılan orman alanı dışına çıkarılmış arazilerin satışı yeniden gündeme geliyor. Daha önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği 2-B'lerin satışına ilişkin yeni düzenleme için, Maliye ve Orman Bakanlıklarında ön çalışmalar yapılıyor.
Maliye Bakanlığı, söz konusu çalışma kapsamında, 2-B'lerin değerlendirilmesine ilişkin yeni bir öneri hazırlayarak, bunu Orman Bakanlığı'na iletti. Bu öneride, 31 Aralık 1981 öncesi orman alanı dışına çıkarılan arazilerden yeniden ağaçlandırılabilecekler ile 1981 sonrasında orman vasfını yitiren alanların yeniden ağaçlandırılarak tekrar orman alanlarına dahil edilmesi, üzerinde yapılaşma bulunanlar ile köylerdeki arazilerin de rayiç bedel karşılığı değerlendirilmesi istendi. Sultanbeyli ve Ümraniye'de olduğu gibi, günümüzde üzerinde büyük ilçeler bulunan, Türkiye'nin diğer birçok yerinde de kaçak yapılaşmaya maruz kalan 2-B alanlarının satışından elde edilen gelirin de, sayıları 7 milyona ulaşan orman köylüsü için kullanılması önerildi. Maliye Bakanlığı, bu şekilde 2-B'lerin değerlendirilmesiyle ilgili Anayasaya aykırılık sorununun da aşılacağını savundu.
BAZI ÜLKELERDEN BİLE BÜYÜK
Maliye Bakanlığı'nın tespitlerine göre, ülkede halen 2-B kapsamında 460 bin hektar alan bulunuyor. Bir başka ifadeyle 2-B'ler, 4.6 milyar metre karelik bir alanı oluşturuyor.
Yetkililer, kadastro çalışmalarının tamamlanmasının ardından, bu alanın daha da büyüyebileceğine de işaret ediyor. Ancak bu haliyle bile 2-B'ler, Kocaeli, Sakarya ve Rize gibi illerden daha büyük, Hatay'a ise yakın bir alanı kaplıyor. 2-B'ler, Lüksemburg'un yaklaşık 2 katı, Singapur ve Bahreyn'in 6 katı, Andorra'nın 10, Malta ve Maldivlerin de 15 katı büyüklüğünde bir sahaya yayılıyor.
Orman Bakanlığı'nın tespitlerine göre de, orman alanı dışına çıkarılmış araziler üzerinde, aralarında kaymakamlık ve belediyelerin de olduğu 350-400 bin bina bulunuyor. Cumhurbaşkanı Sezer, 2003 yılında, orman niteliğini yitirmiş arazilerin satışı ile seçilme yaşını 25'e indiren Anayasa değişikliğini, orman arazileri yönünden iade etmişti.
Cumhurbaşkanı'nın iade gerekçesinde, düzenlemenin orman yağmasını arttıracağı, yağmalanan bu taşınmazların, kaçak yapılar için yeni imar affı umudunu doğuracağı belirtilmişti.
MAYINLI ARAZİDE ORGANİK TARIM
Maliye Bakanlığı, Güneydoğu'da Suriye sınırındaki 326 bin dönümlük mayınlı araziyi de özel sektöre kiralıyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da geçtiğimiz günlerde incelemelerde bulunduğu söz konusu alanın değerlendirilmesi çalışmalarını da, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü yürütüyor.
Bu kuruluş, mayınlı arazinin hukuki durumu ve bedel tespitine ilişkin olarak Milli Savunma Bakanlığı ile Valiliklere çeşitli yazılar gönderdi. Bir yandan hukuki süreç yerine getirilirken, diğer yandan da mayınların temizlenmesi ve daha sonra bu arazide organik tarım yapılmasına ilişkin ihale çalışmaları sürdürülüyor.
Söz konusu çalışmalara göre, 326 bin dönümlük mayınlı arazi, buradaki mayınların temizlenmesi ve belli bir kira bedeli karşılığında belli bir süre için özel sektöre devredilecek. Bunun için öncelikle mayınların temizlenmesinin maliyeti üzerinde bir araştırma yapılıyor. Şu ana kadar mayın temizleme maliyeti olarak, Bakanlığa 500 milyon dolara kadar varan çeşitli tutarlar iletildi.
Maliye Bakanlığı, mayın temizleme maliyetinin netleşmesinin ardından, kira bedeli tespitinde bulunacak. Yetkililer, şimdiden çok sayıda yerli ve yabancı firmanın projeye talip olduğunu belirttiler.
LOJMANLAR DA SATILIYOR
Bu arada Maliye Bakanlığı Defterdarlıklardan, sıra tahsisli olarak ayrımı yapılmış ve kat mülkiyetine tabi olan konutların, 'boşaltılması halinde' satılmasını da istedi. Site ya da blok halinde olup, kurum personeli tarafından tahsis talebi bulunmayan ve boş olarak bekleyen konutların da yakıt, ortak kullanım ve benzeri giderlerinin İdareye yük getirmesini önlemek amacıyla, kullanımlarının diğer kamu kurum ve kuruluşlarına bırakılarak değerlendirilmesi talep edildi. (AA)