"AB'nin sonu Osmanlı gibi olur"
İngiltere'de yayımlanan The Guardian gazetesinde çıkan bir yazıda, AB'nin çok fazla genişlemesine karşı çıkılarak, ''AB'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün kalıntılarını içine alması halinde, İmparatorluğun kaderini paylaşma noktasına kadar gidebileceği'' görüşü savunuldu.
Gazetenin yazarı Timothy Garton Ash'ın imzasıyla yayımlanan yazıda, Osmanlı İmparatorluğu'nun kalıntılarından bir 'Avrupa imparatorluğu' yaratılıp yaratılamayacağı sorgulandı ve hesapsız bir genişlemenin Avrupa'yı ''hasta adam'' durumuna düşürme olasılığının bulunduğu belirtildi.
Balkanlar'ın hala yeni kıvılcımlara gebe olduğunu, bugünkü Avrupa'nın Osmanlı'nın Balkanlar'da bıraktığı etnik, dini ve siyasi ağın baskı yaratan etkilerini ortadan kaldırmaya çalıştığını savunan Ash, ''16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarının bugün Balkanlar olarak bilinen ve adı etnik çatışmalar ve savaşlarla anılan coğrafyadan Irak'a, Suriye, Lübnan, Filistin ve İsrail'e uzandığını, buradan Kızıldeniz kıyılarına, Yemen'e kadar indiğini, Kuzey Afrika'da da Mısır'dan Cezayir'e kadar yayıldığını'' kaydetti.
Gazetenin yazarı, AB içinde eski İtalya Başbakanı Giuliano Amato başkanlığında kurulan komisyonun genişleme konusunda çalışmalar yaptığını, komisyona göre AB'nin önünde basit bir tercih bulunduğunu, bunun da genişleme ya da imparatorluk olduğunu belirtti. Ash, AB'nin ya Balkan arka bahçesinde birtakım ''fiili kolonilerin'' oluşmasına göz yumacağı ya da Balkan ülkelerinin Birliğe girmelerine ilişkin şartları hazırlamak zorunda kalacağı görüşünü dile getirdi.
Bulgaristan ve Romanya'dan sonra Hırvatistan, Türkiye ve Balkanlar'ın geri kalanının da AB'ye üye olmasıyla Birliğin 10 yıl içinde 35 ülke ve 600 milyon nüfuslu bir yapı haline geleceğini kaydeden yazar, bu büyük nüfusun altıda birinin Müslüman olacağına ve AB üyeliğini isteyen ülkeler arasında Ukrayna, Moldova, Belarus ile bazı Kuzey Afrika ülkelerinin bulunduğuna dikkati çekti.
Timothy Garton Ash, bugüne kadarki genişlemenin AB'yi güçlendirdiğini, ancak bir noktada genişlemenin zayıflatıcı bir unsur haline gelebileceğini savunarak, ''Eğer AB Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün kalıntılarını içine alırsa, bu sonuçta Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderini paylaşma noktasına kadar gidebilir. Avrupa'nın kendisi 'Avrupa'nın hasta adamı' durumuna düşebilir'' diye yazdı.
|