|
|
|
|
'Yüzümü kızartacak hiçbir işin içinde olmadım'
Eski bakan, işadamı Cavit Çağlar, mahkumiyet aldığı Interbank Davası ile ilgili savunma yaparken, dava konusu kredi borçlarının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) ödendiğini savunarak, ''Yüzümü kızartacak hiçbir işin içinde olmadım'' dedi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki davanın temyiz duruşmasına, sanıklar Cavit Çağlar ve Ergun Evcil ile avukatları katıldı.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, bazı avukatların 1 Haziran 2005'te yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) nedeniyle kararın bu tarihten sonraya ertelenmesine ilişkin dilekçe verdiklerini belirtti.
'BU DAVA KONUSU KREDİ BORÇLARI TMSF'YE ÖDENMİŞTİR
Daha sonra savunma yapan sanık avukatlarından İsmail Hakkı Sezgin, yerel mahkemenin kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ''adil yargılanma'' hakkına aykırı olduğunu savundu. Yerel mahkemenin zamanaşımının dolacağı gerekçesiyle sanıkların savunma hakkını kısıtladığını ileri süren Sezgin, para cezalarının yanlış hesaplandığını, suçun maddi unsurlarının oluşmadığını kaydetti. Nergis Grubu ile TMSF arasında ödeme konusunda anlaşma sağlandığını, ödemelerin büyük oranda yapıldığını iddia eden Sezgin, TMSF'nin bu konudaki yazısının da daireye gönderildiğini söyledi.
Uyuşmazlığın hukuki nitelik taşıdığını, bunun da büyük oranda çözüldüğünü ifade eden Sezgin, İnterbank'tan kredi kullanan firmaların hiçbirisinin paravan olmadığını, maliyeye vergilerini ödediklerini kaydetti. Sezgin, müvekkilleri hakkındaki kararın usul ve esastan bozulmasını talep etti Avukat Adil Güreşçi de yerel mahkemenin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini savundu. Güreşçi, ''Cavit Çağlar'ın TMSF'ye borcu yok. Gömleğine varıncaya kadar 50 yılda biriktirdiğini TMSF'ye vermiştir'' diye konuştu.
Avukat Lütfi İşbulan da yerel mahkemenin ''yangından mal kaçırır gibi'' karar verdiğini, dolandırıcılık kastının bulunmadığını savundu.
CAVİT ÇAĞLAR'IN SAVUNMASI
Sanık Cavit Çağlar da 6 yıldır ilk defa bir mahkemede konuştuğunu,daha önce hiç konuşmadığını söyledi.
Çağlar, 50 yıldır ticaretle uğraştığını belirterek, iyi bir işadamı, iyi bir aile babası olduğunu kaydetti. Çağlar, ''Yüzümü kızartacak hiçbir iş içinde olmadım. 3 dönem milletvekilliği ve 3 kez de bakanlık yaptım. Allah'a şükür tek bir konuda yargılanmadım'' diye konuştu.
Nergis Grubu'nda 18 bin 500 kişinin çalıştığını, Yeşim Tekstil Fabrikası'nın dünyanın gözdesi olduğunu ifade eden Çağlar, şöyle devam etti:
''Ben hiçbir dolandırıcılığın içinde bulunmadım. Dolandırıcı, bir masa bir sandalye ile bu işi yapar. Ben bir sanayici olarak, İnterbank'ı aldım. Bunun içini de boşaltmadım. Bankaya el konulmasını ben istedim, likidite sıkıntısı vardı. Benim 3-5 milyar dolarlık malvarlığım var. Üstelik ben İnterbank'ın yönetiminde de bulunmadım. Ben TMSF'ye 'İnterbank'tan doğan zararı ödemek istiyorum' dedim. Ben namuslu, şerefli bir insanım. Kredileri alıp cebimize atmadık. Bizim dışımızdaki firmaların borçlarına da kefil olduk.''
'İŞÇİLER YÜCE MAHKEMEYE BAKIYOR'
Bütün bunlara karşın haciz kıskacı ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Çağlar, milletvekili emekli maaşına dahi el konulduğunu savundu.
Dava konusu 85 trilyon lira kredi borçlarının TMSF'ye ödendiğini öne süren Çağlar, bunun dışında TMSF'ye faizlerle birlikte büyük miktarda ödeme yaptıklarını anlattı. Çağlar, ''İnterbank'ı bir lira zarara uğratmadık. Geçenlerde TMSF Başkanı bana 'Size haksızlık ettik' dedi. İşçiler yüce mahkemeye bakıyor. Mahkumiyet kararını onadığınız takdirde fabrikalar çalışmayacak, çünkü karşımızda Çin ve Hindistan var'' diye konuştu.
Cavit Çağlar, yerel mahkemenin rahatsızlığını belirten raporuna rağmen esas hakkındaki savunmasını yapması için süre vermediğini öne sürerek, kararın bozulmasını istedi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, temyiz istemine ilişkin kararını daha sonra açıklayacak.
YEREL MAHKEMENİN KARARI
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk yargılamada bütün sanıkların beraatına karar vermişti.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin bozma kararının ardından yapılan ikinci yargılamada ise Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi, İnterbank'tan kurdukları bazı şirketler adına kredi alıp, bunları kendi gruplarına aktardıkları iddiasıyla yargılandıkları davada, sanıklar Cavit Çağlar, oğlu Mustafa Çağlar, dayısı Şükrü Şankaya, dayısının oğlu Şenol Şankaya ve Ergun Evcil hakkında TCK'nın ''dolandırıcılık'' suçunu düzenleyen 504. maddesi diğer maddeleri uyarınca 3 yıl 10 ay 20'şer gün ağır hapis cezası ve 189 trilyon 69 milyar 962 milyon 757'şer bin lira ağır para cezasına çarptırmıştı.
Mahkeme, 30 sanığı da yine TCK'nin 504 ve diğer maddelerin göre, 2 yıl 7 ay 3'er gün ağır hapis ve 189 trilyon 69 milyar 962 milyon 757'şer bin lira ağır para cezasına mahkum etmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinde, yerel mahkemenin kararının onanması yönünde görüş bildirmişti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|