| |
Saydamlık zamanı
Göreve başladığı 16 Mayıs 2000 tarihinden bu yana epey yasayı veto eden Cumhurbaşkanı Sezer bir ilke imza attı: Muhalefetin, hem de ana muhalefet CHP'nin öncülüğüyle çıkarılmış yasayı geri gönderdi. Siyasi partilere Hazine yardımını zorlaştıran intikam yasasından söz ediyoruz. CHP'li Osman Özcan'ın bir yıl önce verdiği teklif, Erkan Mumcu hareketinin ANAP'ı, Baykal muhaliflerinin de SHP'yi Meclis'e sokması üstüne yıldırım hızıyla gündeme alınıp geçirilmişti. Sezer veto gerekçesinde yasanın hem Anayasa'nın ilgili maddeleriyle, hem de kamu yararıyla bağdaşmadığını belirterek şöyle diyor: "Belli sayıda milletvekiline sahip olup ulusal istencin (iradenin) oluşmasına katkıda bulunan siyasal partilerin devlet yardımından yararlandırılmaması yasama işlevine uygun düşmemektedir." Geçmişinde, 1950'lerde, Demokrat Parti iktidarının intikam yasasıyla, mallarının hazineye devredilmesi acısını yaşamış CHP'ye bu ayıp yeter.
Fırsat ayaklarına geldi
Bizce iktidar ve ana muhalefet yasayı aynen Çankaya'ya tekrar göndermek yerine, daha sağduyulu, daha cesur ve Türkiye için çok daha yararlı bir adım atmalılar: Siyaset kurumuna çekidüzen vermek ve saydamlık getirmek. Bu, istenirse Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları'nı tepeden tırnağa yenilemekten, dokunulmazlık ve siyasi ahlaka kadar bir dizi düzenlemeyi kapsayan paket olabilir. O kadarı göze alınamıyorsa, hiç değilse "Siyasetin finansmanı" yarasına artık neşter vurulmalı. Zaten AK Parti'nin iktidara gelirken verdiği söz bu. Hükümetin, Acil Eylem Planı'nda "Siyasetin finansmanını şeffaf hale getirecek" yasal düzenlemenin 612 ay arasında Meclis'ten geçirileceği taahhüt edildi. Adalet Bakanı Çiçek de yine ilk günden konuyu gündemine aldı. Örneğin 2002 Aralık'ında, yani iktidarın ilk ayında, "Siyasi partilerin finansmanı konusuna açıklık getirecek düzenleme yapacağız" dedi. Daha sonra sevgili Yavuz Donat'la hemen her konuşmasında bu sözünü tekrarladı. İkisini hatırlatalım: "Siyasetin finansmanının belli bir sisteme bağlanmaması yolsuzluğun önemli kaynaklarından biri. Taslağı hazırladık. CHP'nin de desteğini arayıp Meclis'e getireceğiz." (Mart 2004) "Siyasetin finansmanı konusu üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Şeffaflık getireceğiz. Partilere ve adaylara yapılacak bağışlar herkes tarafından bilinecek." (Eylül 2004)
Demokrasinin selameti
Aylar geçti taslak hâlâ ortalıkta yok. Aksine, Çiçek konuyu "yapılmalı, edilmeli" gibi fiillerle çağrı düzeyine indirdi. İşte geçen hafta, AK Parti'li Resul Tosun'un "Seçim dönemi gelmeden Siyasi Partiler ve Seçim yasalarının değiştirilmesi" önerisini cevaplarken söyledikleri: "Türkiye'de yozlaşmanın, kirliliğin, devlete, siyasete, partilere güvensizliğin temelinde siyasetin finansmanı yatıyor. İttifakımız varsa, vakit geçirmeden bu konularda demokratik standardı Türkiye'ye kazandıracak çalışmanın yapılmasında fayda bulunuyor ." Bu yazıyı hazırlarken, kulaklarımızda 9'uncu Cumhurbaşkanı Demirel'in 11 Ekim 1999'da Meclis'in 21'inci dönem 2'nci yasama yılını açış konuşmasında yaptığı çağrı yankılanıp durdu: "Türk demokrasisinin selameti bakımından söylüyorum; gelin, partilerin mali kaynaklarını ve siyasetin finansmanını saydamlaştırın... " Ve de Başbakan Erdoğan'ın dünkü grup konuşması: "Siyasi kültürü düzeltebilirsek, inanın, ülkemizin sıçraması çok farklı olacak..."
|