Kırmızı kapaklı kitap!
Orta kalınlıktaki kırmızı kapaklı kitabı ilk gördüğümde, doğrusu çok da fazla ilgilenmemiştim. Önceleri, pek çok benzerini gördüğüm ve okumadan bıraktığım "Hayatta başarılı olmanın bin bir yolu!" tarzı kitaplardan biri olduğunu düşünmüştüm. Ancak... Önce kapağın üst kısmına daha küçük harflerle yazılmış yazar adını... Ve... Sonra da, kitabın başlangıcına dip not olarak düşülen "özlü söz"ü gördüğümde, hızla sayfaları karıştırmaya başladım. Hem yazar adı, Ali Saydam; hem de o sözler kitap için "davetkâr" bir başlangıca işaret ediyordu. Kitap, Johann Wolfgang von Goethe'nin sözleriyle başlıyordu: "Ben ki felsefe, Hukuk ve tıp, Ve bir de, ne yazık kiteoloji, Tahsil ettim nice meşakkatlerle. Şimdi, ben, o acınası ahmak, Daha önce ne denli akıllı idiysem, Şimdi de öyleyim."
Türkiye'nin, önde gelen birkaç "iletişim danışmanı" ndan biri olan Ali Saydam, hepimizi "yalnızlık korkuları" ndan çıkarabilmek için "kırmızı kaplı kitap"ı kaleme almış. Yalnızlıktan ve yalnızlık korkularından nasıl kurtulunur? İletişim kurarak... Saydam'a göre, iletişimin "akıl ve gönül penceresi" olan "algılama yönetimi" üzerine çekilmiş kalın perdeyi ardına kadar açmak gerekiyor. "Algılama Yönetimi" adlı kitap perdeyi aralayıp iletişim dünyasına bu pencereden bakıyor. Her bir bireyin diğeriyle ve bireyin toplumla kuracağı ilişki ve iletişimin yolları açılıyor. Yalnızlık korkularına son veriyor. Yalnızlık korkuları ortadan kalkınca hayata tutunmanın ve hayatta başarılı olmanın "sır" ları da bir bir ortaya dökülüyor. Kitap uzun... Ne var ki, "akademik söylemlerin havada uçuştuğu" bir öğretiler dizisi filan da değil... Okuması çok kolay... Çok da eğlenceli... Kişisel anılar, deneyimler ve renkli anekdotlarla bezenmiş. Ama, bu kitabı "hatmedince" başarıyı yakalamanın çok kolay olacağını zannedenleri şimdiden uyaralım ki, bu o kadar da kolay değil... Kolay olmadığını söyleyen Ali Saydam'ın ta kendisi. İşin başında diyor ki: "Bağışlanacağım umuduyla birlikte açıkça söylemek zorundayım ki; çoğunluğun arzularına uyarak farklı ve yeni şeyler ortaya koymak kesinlikle mümkün değildir." Şimdi spor sayfasına ve oradaki yazımıza bir göz atabilirsiniz işte. O yazıda boşlukta bıraktığımız "yalnız adam" tanımlamasının ne anlama geldiği daha iyi anlaşılacaktır belki de... Farklı ve yeni şeyler ortaya koymaya çalışanların, çoğunluğun arzularına uymaya "inat" la karşı koydukları için, yalnızlığı göze aldıkları da görülecektir. Paradoks!
Algılama Yönetimi'nin 11 Temel Kuralı, Ali Saydam'ın kitabının ağırlığını oluşturuyor. Biz ana başlıklarını yazalım da siz kitabın sayfalarını çevirerek aralayın perdeyi: Hedef kitlenin değerleriyle uyumlu davranın... Hedef kitlenin kültürüne özen gösterin... Beklentilerin üzerinde yaklaşım sergileyin... Kafaları karıştırmayın... Sonuca odaklanın... Ölçüp biçmeden yapmayın... Gerçeklere dayanın... Tekrar edin, tekrar edin... Farklılaşmaları yönetebilin... Görselliği doğru yönetin.. Düşüncelerden çok duygulara hitap edin... Bu başlıklar karmaşık geliyorsa şayet, başlıkların altındaki "örnek" lere dokunun, hayatınız değişsin! Kurtulun yalnızlık korkunuzdan!
|