| |
|
|
Uykusuz Başbakan
Ateş Hattı tartışmasında Nazlı Ilıcak bir ara şöyle dedi: "Tayyip beyin nasıl özverili bir biçimde çalıştığını çok iyi biliyorum. Günde dört saat uyuyor." Bu durum da kötü, bu yaklaşım da! Sebebini anlatayım... Başbakan'ın günde sadece dört saat uyuması kesinlikle olumlanacak, takdir edilecek, beğenilecek bir olay değildir. Bu durum, onun 'görev dağılımını', 'yetki ve sorumluluk devrini' iyi, dengeli yapmadığını gösterir. Çünkü Başbakan esas olarak 'çalışan' değil 'çalıştıran' kişidir. Uykusunu alamayan insan sinirli olur. Doğru kararlar veremez. Erdoğan'ın ölesiye çalışması, başkalarının yapması gereken işleri de üstlendiğinin işaretidir. Bir yönetici niye 'yetki ve sorumluluk' dağıtmaz? Bunun iki sebebi olabilir: 1) İşkoliktir. Her şeye yetişmeye uğraşmaktadır. 2) Birlikte çalıştığı insanlara güvenmez. Gördüğünüz gibi hangi şık geçerli olursa olsun, olumsuz bir durum söz konusudur. Özel sektörde maliyeti azaltmak için mümkün olduğu kadar az kişi istihdam edilir. Dolayısıyla bazı kademelerde aşırı çalışma kaçınılmazdır. Ancak Başbakanlık böyle bir makam değildir. Erdoğan'ın çevresinde yararlanacağı çok sayıda insan vardır. Yapması gereken bunları işe koşmaktır. Bunu yapmıyorsa, yapamıyorsa kendi kabahatidir. Özetle: Övmek, takdir etmek iyidir, hoştur ama bazen de yanlışların pekişmesine yol açar. Ben dört saat uyuyan, sağlığını heba eden bir Başbakan istemiyorum. Böyle davranan bir üst düzey yöneticiyi asla övmem, tersine yererim! Gençliğinde top koşturmuş bir F.Bahçe taraftarı olan Erdoğan'ın anlayacağı dille konuşursak: Başbakan Alex gibi olmalı, Aurelio gibi değil. Ya da: Daum gibi olmalı kondisyoner Koch gibi değil.
|