| |
|
|
Masaj salonlarında "hamulu şupurt" muhabbetler
İşi essahından yapanları eski tabirle tenzih ederim. Üstlerine alınmasınlar yanim ya. Ama masaj salonuyuz ayaklarıyla rahmetli Lüks Nermin'in, Çanakkaleli Melahat'in 'kar getiren hanelerine' fark atacak mekânlar açıyor uyanıklar. Bel ağrısı, uyluk kasılması, adale spazmı çözdürmek, kulunç kırdırmak, kol bacak kıkırdatmak için giden beylere ansızın "sürpriz teklifler" yapılıyor bir dolu salonda.
Ayan beyan
Geçenlerde Şişli taraflarında oldu mesela. Halaskârgazi Caddesi'nde böyle bir mekan tespit eden polis ekipleri sankim de müşteriymiş, masaj alacakmış gibi gidip yattılar o sedye mukallidi masaj yatağına. Gelen hatunlar bir iki el peşrevinden sonra konuya girdiler ve " hususi bir hizmet" isteyip istemediklerini sordular genç polislere. Onlar da gel gel olsun kabilinden "Tabii ki isteriz. Haydi malı görelim" şeklinde yanıt verince muhabbet ikinci vitese takıldı ve her şey ayan beyan ortaya çıktı. Sonrası malum terane. Gizli kamera kayıtları, numarası önceden alınıp hizmet karşılığı ödenen paralar vs.
İstismarlar
Aklıma geçen yıl yitirdiğimiz Prof. Dr. Ahmet Turgut hocamızın sözleri geldi. O bir diş hekimiydi ama masaja hep ilgi duymuş hatta o yıllarda Düsseldorf'lara gidip Devlet Masörlük Yüksek Okulu'ndan diploma almıştı. Masaj olayını ayağa düşüren, menfur emellere alet edenlere kızar, şöyle bağırırdı; "Hamamdaki tellaktan, spor sahasındaki parazit masöre. Elinde çanta, ev ev masaj yapmak için gezen, yaptığı işin adını dahi telaffuz edemeyen, 'mesaj' yaptığını söyleyen şarlatana kadar herkes masörlüğü istismar ediyor."
Namus, şeref
Sonra işin felsefesini anlatır, masörlerin de aynen tıp doktorlarının Hipokrat Yemini gibi yeminleri olduğunu söylerdi. Haydi hem onu saygıyla anıp, ruhunu şad edelim hem de şu masör yeminine bir göz atalım: "Milliyet, ırk, din, mezhep, siyasi kanat, cinsiyet, zenginlik fakirlik farkı gözetmeksizin kadın ve erkek ayrımı yapmadan karşımdakinin kendi isteğiyle de olsa vücudunu kötüye kullanmaktan şiddetle kaçınacağıma. Yüce Allah'ın huzurunda hayatımı sanatımı tertemiz koruyacağıma, namus ve şerefim üzerine yemin ederim..."
|