| |
Dahi olmanın ödenmiş bedeli
Murat Karayalçın'ın siyasi partilere yapılan devlet yardımının yeniden düzenlenmesi isteği üzerine bir yazı yazma niyetim yok. Sadece Murat Karayalçın'ı Peter Sellers'a benzediği için yazının girişinde kullanmak istedim. Dahası sadece bu nedenden ötürü bile ona oy verebilirim. Sellers benim için önemlidir, hem de çok. Beni de Roberto Benigni'ye benzetirler, Murat Karayalçın isterse misillemede bulunabilir. Filmin adı Karşınızda Peter Sellers Life and Death of Peter Sellers. Bütün zamanların en iyi, en dahi komedyeninin hayat hikayesi. Bana kalsa Sellers futbolcu olsaydı Maradona olurdu. İşin ilginç yanı yaşamı da Maradona'nınki gibi çalkantılı, acı dolu. Dahi olmanın bedeli ne yazık ki acı içeriyor. Afişine bakıp aldanmayın, film komik değil. Hatta çok mutsuz, depresif bir film. Baharla birlikte başlayan gıpraşmalarınız bir süreliğine sekteye uğrayabilir. Bu film beklemediğiniz anda gelen bir uçan tekme gibi. Ve eğer Peter Sellers sizin için de önemli bir figürse gidin o tekmeyi yiyin. Şöhret olduğunda bile çocukluğunda mahrum bırakıldığı duyguların karşılığını bulamayan ve bunun acısını en yakınlarından ailesindençıkartan bir garibin hikayesi. Kişiliği olmayan, bu yüzden de canlandırdığı rollere ve etrafındaki insanlara dönüşen ve bunun farkında olan yalnız, hiperegolu bir adammış meğer Sellers. Oscar kazanmış Geoffrey Rush hangi siyasi figürümüze benziyor bilemiyorum ama Peter Sellers'ı muhteşem canlandırmış. Sadece Peter Sellers'ı değil, onun sinema hayatında canlandırdığı tüm karakterleri de canlandırmış. Film bir biyografi olduğundan Sellers'ın rol aldığı tüm filmleri kadraja giriyor ve Rush neredeyse bir filmin içerisinde altı, yedi farklı filmde de rol alma yüküyle karşı karşıya kalıyor. Zaten bir süre sonra Geoffrey Rush değil de Peter Sellers'ın gerçekten kendini oynadığını düşünmeye başlıyorsunuz. Filme Sellers tutkunu olarak girip Rush tutkunu olarak çıkmanız kuvvetle muhtemel. Çok iyi oyuncu olduğunu biliyordum ama bu tarif edilemez. Sanırım ilk başta televizyon filmi olarak yapıldığından Rush Oscar'ı ıskalamış. Esas sorun ne biliyor musunuz? Bu filmden sonra herhangi bir Sellers filmi izlediğimde ne düşüneceğimi, aynı keyfi alıp alamayacağımı bilmiyorum. Pembe Panter serileri, Party, Dr. Strangeglove... Bu filmler bir milyon kez izlenir ve eskimez. Ama bu filmden sonra, yani Sellers'ın karanlık yüzünü gördükten sonra nasıl bir muamele yapacağımı bilemiyorum. Sanırım dahi olmanın ödenmiş bedelini göz önünde bulundurup filmleri eskisi gibi izlemeye ve yarılana kadar gülmeye devam edeceğim. Birini sevmek böyle bi'şey...
|