|
|
|
|
|
|
'Bu toprağın çocuklarının türkülerini söylüyorum
2002'nin sonlarında çıkardığı sekizinci albümünden sonra Cemre' ile yeniden sevenleriyle buluşuyor Seher Dilovan. "Bu dokuzuncu albümüm ve bence yorumumun zirvesindeyim" diyen ünlü türkücü, seslendirdiği parçaların 'bu toprağın çocuklarının türküleri' olduğunu söylüyor '.
Ben hiçbir olayım çıkmadan, sansasyon yaratmadan bu kadar yıldır buradayım...' diyen Seher Dilovan'ın 9. albümü 'Cemre' çıktı. Yorumunun zirvesinde olduğunu söyleyen sanatçı, korsan satışları önlemek için de ilginç bir yöntem uygulayacağını açıkladı: Albüm kapağımı getirenlere ücretsiz konser vereceğim...
* Albümün ismi ne? 'Cemre'... Ama içinde bu isimde bir türkü yok.
* Neden o zaman bu ismi koydunuz? Halk arasında havaya suya toprağa düştüğü varsayılan ateştir cemre... Türkülerimin de, gönüllere düşen bir cemre olmasını dilediğim için albümün adını böyle değerlendirdim.
3 TANE KÜRTÇE TÜRKÜ VAR * Albümde Kürtçe parçalar var mı? Toplam 13 türkünün 3'ü Kürtçe. Albümün yönetmenliği Kemal Sahir Gürel yaptı. Aynı zamanda Kurşun Yarası ve Aşka Sürgün dizilerinin müziklerini de yapıyor kendisi. Bülent Seyhan da yapımcımız...
* Klip çalışmaları başladı mı? Evet. İlk klibi 'Oy Havar'a çekeceğiz. 1979 yılında bir yazarın cezaevi yaşantısı ve kızıyla son görüşmesini anlatıyor bu türkü... Eski bir Rum mahzeninde çekeceğiz. Klibin senaryosunu ben yazacağım, görsel yönetmenliğini de ben yapacağım. Klipte kız kardeşim ve 4 yaşındaki yeğenim de oynayacak. Onun ismi de 'Dilovan'...
* Bu türkü Türkçe değil mi? Türkçe evet.
* Albümün satışına ilişkin bir rakam var mı aklınızda? Hayır, öyle bir şey düşünmüyorum. Ben bu türküleri bu toprağın çocuklarının türküleri olarak adlandırıyorum. Bu topraklar üzerinde birçok kültürü barındırıyor, o kültüre ait insanlar yaşıyor. O yüzden türkülerimin herkese hitap ettiğini düşünüyorum.
* Eserler hangi yörelere ait? Mesela 'Allı Turnam' var; Sarı Gelin'e benziyor... 'Şemmamme' diye bir halay var; anlamı tatlı sulu kavun. Muş-Varto-Van yöresine ait çok sevimli bir türkümüz... 'Memko' var; bu türkü Kürtçe... Harput'ta geçen bir hikayeyi anlatıyor.
* Albümünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz, istediğiniz gibi oldu mu? 12 yıldır profesyonel olarak türkü söylüyorum. Bu benim dokuzuncu albümüm. Bence benim yorumumun zirvesi bu albüm. Yepyeni bir ekip, yepyeni bir anlayış... Türküler çok güzel. Dinleyince anlayacaksın. Öyle ağır değil... Gerçekten çok farklı oldu.
* Ya korsanla nasıl mücadele edeceksiniz, bir planı var mı plak şirketinin? Bülent Seyhan Müzik'ten çıkıyor albüm ve şu an buradan pek çok albüm çıkmak üzere. Ne yazık ki, korsanı önleyemiyoruz. Ben öyle "Kayahan gibi orijinalini alın, 50 milyar vereceğim" diyemiyorum tabii... Devletin bunu önlemesi gerekir. Çünkü eğer bu korsanlar sona ermezse biz yakında albüm çıkaramayız. Mesela 'rakı operasyonları' gibi baskınlar yapılmalı. Belki alakası yok gibi görülüyor ama sahte rakı yüzünden insanlar ölüyor, korsan yüzünden de müzik ölüyor...
* Yani bir önlem alamıyorsunuz? Ben şunu söyleyebilirim. Albümüm korsana karşı başarılı olursa, söz veriyorum benim kaset kapağımı alıp gelen insanlara ücretsiz konser vereceğim...
HALKIN AYAĞINA GİDİYORUM * Nevruz kutlamalarında siz de Mersin'de konser verdiniz. Ne oldu orada, baygınlık geçirdiniz? Ben beni seven, benim albümümü alan, beni dinlemek isteyen halkın ayağına gidiyorum. O yüzden Nevruz'da oradaki halkın yanına gittim... Onlar da bizim insanlarımız. Zaten olaylar bizim dinleyicilerin dışındaki alanda gerçekleşti. Bence hem yöneticiler, hem de sanatçılar halkı kucaklayacak şekilde davranmalı ki, bir bütünlük olsun. Hassasiyet anlıyorum ama olayları da büyütmemek gerekir. Benim olayımsa konser bittikten sonra sahneden indim. Çok kalabalıktı, toz duman oldu birden ortalık. Yerden yükselen tozlar yüzünden nefes alamadım. Fenalık geçirdim o yüzden ama öyle büyütülecek bir şey değildi. Bir de şunu söylemek istiyorum; ben konser yerinde bayrak yırtılmasına veya yakılmasına ilişkin böyle bir şey görmedim, görseydim gereken tepkiyi gösterirdim zaten...
* Mahsun Kırmızıgül'le aranızda ciddi sorunlar yaşanmıştı... Evet... Prestij'de 60 tane sanatçısı vardı. Hepimizi sonuna kadar kullanmak için isimlerimizi şirkete patentlemişler; masa sandalye gibi resmen... Orası 3 ortaklı bir şirketti. Diğerlerini anlayabilirim ama Mahsun sanat adına orada var. Ve onun bizi bu şekilde kullanmaması gerekirdi.
* Sizin anlaşmanız ne kadardı? Benim anlaşmam 4 yıllıktı ve sonra fesh olur diye yazıyordu. Hadi bizi kendine aldın, bari olay patladığında bir özür dile... Adam 'duvar' oldu... Ve biz sonuna kadar haklıyız... Benim üzüntümden saçlarım döküldü... Düşünsene ben ismimi kullanamayacağım çünkü adamın biri kalkıp beni satın alacak...
TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIM * Ne yaptınız? İhtiyatı tedbir kararı koydurdum... Kimse benim ismimi kullanamaz. En yakın arkadaşlarına yaptı bunu... Ona şu kadarını söylüyorum: Mağdurlanma padişahım senden büyük Allah var...
* Şu anda son durum ne? 20 Nisan'da mahkeme sonuçlanacak. Ben bu olaydan onun da payını almasını istiyorum. O da etkilensin istiyorum. Baksanıza, o kenarda durmuş dizisini çekiyor, şarkısını söylüyor... Biz de 60 tane sanatçı böyle kıvranıyoruz isimlerimizi alacağız diye... Mahkeme sonuçlansın tazminat davası açacağım.
* Ne kadarlık bir tazminat düşünüyorsunuz? Mahkeme sonuçlansın karar vereceğim. İki şey arasında gidip geliyorum. Ya yüksek bir meblağ isteyeceğim ve sonra onu bir hayır kurumuna bağışlayacağım ya da ibret-i alem olsun diye '1 Lira'lık bir tazminat davası açacağım... Ama dediğim gibi; Mağdurlanma padişahım senden büyük Allah var...
Belgin ÇOBAN/ GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|