|
|
|
|
Dinozor bulmak çok zor
Anadolu'nun pek çok yerinde ''dinozor kemiği'' ya da ''hazine'' arayan vatandaşlar, bilmeden zengin fosil yataklarını yok ediyor. Vatandaşların hevesle dinozor kemiği bulduğunu sanarak haber verdiği kemikler ise günümüz hayvanlarına ya da ilkçağlarda yaşamış fil, gergedan gibi büyük canlılara ait çıkıyor. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Paleoantropoloji Laboratuarları'nda iskelet materyalleri üzerinde yapılan incelemelerde tarihteki tüm çağlara ilişkin veriler ortaya konuluyor. Laboratuarların bu araştırmaları yaparken ellerindeki en önemli kaynaklar ise fosil yatakları. Fosil yataklarından elden edilen materyali değerlendiren laboratuarlar, o çağlardan yaşayan insan ve hayvanlara ilişkin çok değerli bilgilere ulaşıyor. Anadolu'daki pek çok il de bu fosil yataklarına sahip bulunurken, fosillerin en büyük ''düşmanı'' ise bilmeden onlara zarar veren vatandaşlar. Tarlasını ekerken bunları bularak günışığına çıkaranların yanı sıra, ''hazine'' ya da ''dinozor kemiği'' aradığı için bunlara zarar verenler de bulunuyor.
'BU BİZİ ÇOK ÜZÜYOR' Ankara Üniversitesi DTCF Paleoantropoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilim dalı olarak toplumlar, populasyonlar arası ilişkileri, farklılıkları ve yaşam tarzları arasında benzerlikleri inceleyip tarihsel süreç içerisinde değerlendirmesini yaptıklarını söyledi. Anadolu'nun kıtalar arasında bir kara köprüsü oluşturduğu için çok önemli bir göç yolu olduğunu vurgulayan Sevim, fosillerin bataklıklar, reçine, kehribar gibi ortamlarda korunduğunu, yüzeye çıktığı takdirde yokolduğunu kaydetti. Türkiye'de zaman zaman çok önemli fosil yataklarının tahrip edildiğini anlatan Sevim, ''Bu bizi çok üzüyor. Zaman zaman çok iyi fosil yatakları tahrip edilebiliyor. Köylüler tarafından tarlalara bir şey ekilirken çok değerli bir fosil buluyor, oradan alıp evine götürüyor ve fosil günışığına çıktığında da paramparça oluyor'' dedi. Fosilin çok iyi korunma ortamlarına ihtiyacı olduğunu, kazıda çıkarıldıktan sonra değişik yöntemlerle sertleştirilerek muhafazaya alındığını belirten Sevim, ''Fosili oradan aldıktan sonra bütün bilgileri, özelliklerini yokedebilirsiniz. Kırılgan bir parça olduğu için paramparça edebilirsiniz'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'DE DİNOZOR BULMA ŞANSI ÇOK AZ'' Tarih öncesinde yaşayan dinozorların fosillerini bulmak için büyük bir heves duyan çok sayıda insan bulunduğunu ve bunların dinozor bulduğunu haber vermek için kendilerini aradığını belirten Sevim, ''Dinozor bulduk diye bizi arayanlar oluyor. Hemen basını davet ediyorlar. Buldukları materyali de ufalayıp yokediyorlar. Aslında fosil bulunduğu zaman hemen oraya bir uzmanın çağrılması gerekiyor'' dedi. Dinozor fosilini Türkiye'de bulma ihtimalinin çok düşük olduğuna da dikkati çeken Sevim, ''Çünkü, dinozorların yaşadığı dönemde bu topraklar sular altındaydı. İnsanlar iri bir hayvan bulduğunda dinozor olduğunu zannediyor. Bunlar sadece köylüler değil, çok kültürlü insanlar da aynı zanna kapılıyor. Dinozor bulmak insanlara çok enteresan geliyor'' diye konuştu. Dinozor zannedilen fosillerin genellikle gergedan ya da mamut gibi hayvanlara ait olduğunu ifade eden Sevim, yüzeyde ölüp kalan at, eşek gibi kimi hayvanların da köylüler tarafından kimi zaman dinozor zannedildiğini söyledi. Sevim, bu tür fosil ya da kemikleri bulanların konunun uzmanına haber vermeden buldukları materyale el sürmemeleri uyarısında da bulundu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|