Para kazanmak için değil harcamak için uğraşıyorum
İş dünyasının mütevazı hayırseverlerinden Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Gedik, birbiri ardına okul açmak için trilyonlarca lira harcıyor Ya?? gereği artık para kazanmaya çalışmadığını söyleyen Gedik, bir yandan Uşak'a üniversite kazandırmaya çalışıyor, öte yandan da özürlülere okullar yapıyor.
Türkiye'nin ilk kaynak mühendisiyle tanıştım geçen hafta. Halil Gedik. Gedik Holding'in kurucusu. 72yaşında. Uşaklı. Türkiye'nin hızla sanayileşmeye çalıştığı yıllarda, Almanya'ya gidip önce makine mühendisliği ardından da kaynak mühendisliği okuyup Türkiye'ye dönmüş. Önce demir yollarında çalışmış. Ardından bir Avusturya şirketi olan Böhler Kaynak da genel müdür olmuş.Sonrası çorap söküğü. Yabancılar Türkiye'den ayrılmaya karar verdiğinde hisse değişimleri gündeme gelmiş ve şirketin sahibi de Halil Gedik oluvermiş. Belki de bakkal babanın oğlu olduğundan ve ticaretle aslında daha 6 yaşındayken tanıştığından işe hakimiyeti hiç de zor olmamış. Öyle bir an gelmiş ki, örneğin kaynak telinde Gedik Kaynak Avrupa'nın en büyük üç fabrikasından biri oluvermiş. Kuşkusuz bu anlattıklarım 42 yıllık Gedik Holding'in çok minik bir özeti. Kurtköy'de Halil Gedik ve birlikte çalıştığı oğlu Hakkı Gedik ile kızı Hülya Gedik'le buluştuk. "Altın, gümüş satmıyoruz.Tonla demir satıyoruz. Ucuz" diyen Halil Gedik, belki yüz milyonlarca dolar ciro yapmıyor. Önplanda olmayı sevmediğinden yada bir yaşam tarzı olarak benimsemediğinden yaptıklarını anlatma uğraşısı içinde dahi olmuyor. Mesela Boğaziçi Köprüsü'nde Gedik'in kaynak elektrodları kullanıldığını pek çoğumuz bilmiyor. Ama işte Gedik ismi içeride ve yurtdışında çok iyi biliniyor. 1000 kişinin istihdam edildiği Gedik'in kaynak teli ve dökme fabrikalarından yılda 30 milyon dolara yakın ihracat yapılıyor. Pek çok şirketin krizden savrulduğu yıllarda Gedik yatırımlara devam ediyor ve sadece geçen yıl yapılan yatırımını 50 milyon dolara kadar çıkarıyor. Bu arada hayır için yaptırdıkları okulların arkası kesilmiyor. Halil Gedik, uzun süren sessizliğini bozduğu gün ilk kez okulları anlattı
* Ön planda olmayı, yaptıklarını anlatmayı sevmeyen birisiniz. Kendinizi hayır için yaptırdığınız okullara adadığınızı duyuyorum... Halil Gedik: Yaşım gereği, para kazanmaktan ziyade, para sarf etmek için uğraşıyorum. Zaman biraz değişiyor. İnsan bu tarafı da öbür tarafı da düşünüyor. Biz inançlı kimseleriz. Önceleri özürlü çocuklara Yakacık'ta yemek verirdik. Sonra kime yemek verdiğimizi merak ettik. Bir gün kendim gittim ve sefaleti gördüm. Sonra da özürlü çocuklar için okul yapmaya karar verdim. Yemek verdiğimiz okul küçüktü. Tuzla'da bir yer bulduk ve modern bir okul yaptık. Spor salonları, iş atölyeleri de yaptık. İşe bir kez girince de elimi ayağımı çekemedim. Böyle bir yeri Uşak'a da yapmak istedim ve daha da modern bir özürlüler okulunu oraya yaptık. Uşak tabii memleket olunca, bize büyük bir yer verdiler okul için. Biz de orada Anadolu Meslek Lisesi yaptık. Dışarıdan okumaya gelenleri de düşünerek 500 kişilik bir kız öğrenci yurdu yaptık. Sonra erkek talebe yurdu da yaptık.
KAYNAKÇI YETİŞECEK * Kampüse dönüştürdünüz yani? Tam olmadı ama olacak. Başka da okullar yapacağız. Şimdi Afyon'daki üniversiteye bağlı bazı bölümler açılacak. Aslında bizi ilgilendirmiyordu ama hocalar gelip, Uşak'ta eğitim fakülteleri olmadığı için Uşak'ın bir üniversitesinin olmadığını Afyon'a bağlı olduğunu söylediler. Ben de onun üzerine eğitim fakültesinin binasını yapmaya başladım. Bu ders yılına yetiştireceğiz.
* İstanbul'da yaptırmakta olduğunuz okullardan da söz eder misiniz? Kurtköy'de yani fabrikaların olduğu yerde bir ilkokul vardı. Deprem nedeniyle boşaltılmıştı. Biz yapalım dedik ama sonra tabii iş bununla kalmadı. Proje büyüdü ve meslek lisesine dönüştü. İşte bu okulda bizim sektör için çok önemli bir bölüm olacak. Kaynakçılık dökümcülük bölümü yapılıyor. Bizi kaynakçı olarak dünya tanır. Bugün Allah'a şükür Türkiye'de değil, dünyada bir yerimiz var. Kaynak teli ve elektrodları yapımında Avrupa'da büyük firmayız. Bu yapacağımız okulda ileride çok iyi kaynakçılar ve dökümcüler çıkacak. Bu okullar normal klasik okullar olmayacak. Okullarda yetişen kaynakçılar yeterli değil. Çünkü imkanları o kadar. Ama biz iddialıyız, yaptırdığımız okulda okuyacak ve yetişecek kaynak ustaları, önemli tersanelerin arayacağı türden ustalar olacak. Aynı yerde başka projelerimiz de olacak. Bu okulun yüksek bölümünü yapmak için yani meslek yüksek okulunu da dahil etmek için Yıldız Üniversitesi'yle de anlaştık.
* Peki ya tatil? Aklıma gelirse, belki. Ama tatilde ne yapacağım, söyler misiniz bana? 15 dakika yüzsem yoruluyorum. Yani yetiyor bana.
* Bu kadar çalışmışsınız. Bir hayaliniz yok muydu, yaşlılığımda gerçekleştiririm dediğiniz? Bak şu pencereden dışarıya. Her taraf yemyeşil. Ben bahçıvanım. Her tarafta çiftliklerim var benim. Ağaç severim ben. Her yıl yüzlerce çam dikerim etrafa. 40 yıl önce işi ilk kurduğumda, fabrikanın bahçesine 100 çeşit gül dikmiştim ve herkes şaşırmıştı, iş yerinde çiçek olur mu diye. Şimdi bak etrafa herkes yapıyor, üstelik daha da iyisini. Demek istediğim bir sürü hobim var. Ama beni dinlendiren çalışmak. Ben sabah heyecanla kalkıyorum. Kafamda yeni bir fikir olmasa mutluluk duyamam. Kafamda mutlaka ya bir yatırım ya bir iş vardır. Yoksa ben ot gibi yaşayamam.
HİÇ BORCUMUZ OLMADI * Tam ticaret adamısınız? Ben bunu gördüm. 6 yaşından beri bakkallık yaptım. Babamın dükkanında. Bahçıvanlık yaptım. Türkiye'de ilk defa ben yaptım bu tahsili. Makine mühendisliğini okuduktan sonra kaynak mühendisliği okudum.
* Bu soru Halil Bey'e yani oğlunuza. Gedik iş dünyasının işine konsantre olan ve krizlerden etkilenmeyen şirketlerinden biri? Bunu neye bağlıyorsunuz? Halil Gedik: Çünkü bizim öz sermayemiz hep kuvvetli oldu. Borçlarımız da olmadı.
* Doğrudan tüketiciye bir satışınız yok diye isminiz çok bilinmiyor olabilir ama etrafa baktığımızda ya da gördüğümüz her demirin kaynağında var mısınız? Neredeyse! İstanbul Boğaz Köprüsü'nün kaynaklarında bizim elektrodlar kullanıldı örneğin. Biliyorsunuz demirin uhusu gibidir kaynak, olduğu her yerde kullanılır. Biz Türkiye'de en büyüğüz. Kaynak teli üretiminde çok iddialıyız. Avrupa'da ise ilk üçe giriyoruz. Alman ortağımız var. Günde 100 ton üretimimiz var ve büyük bir kısmı da ihraç ediliyor. Toyota'ya, Tofaş'a, Mercedes'e yani otomotiv fabrikalarına kaynak telini de biz veriyoruz.