37 milyar doların bir kısmı sıcaksa bir kısmı da 'bıyıklı' ve 'ılık para' Neden sıcak değil de ılık sermaye?

Neden sıcak değil de ılık sermaye?

Piyasanın yabancı porföyüne duyarlı olmasının önemli bir nedeni de rekor düzeye yükselmiş olması. Ancak yabancı şemsiyesi altında görülen bu portföyün tümü sıcak para yani kısa vadeli sermaye değil.
* Çünkü bu paranın ciddi bir bölümü bile Türkiye'yi bırakıp kaçamayacak durumda.
* İkincisi bu portföyün hepsi gerçek yabancı değil, bıyıklı yabancı dediğimiz yerlilere ait bir kısım da var.
Yabancı portföy yatırımlarının kayda değer kısmının Türkiye'yi anında terkedemeyeceğinin bir kaç nedeni var.
Likidite engeli- Birincisi hisse senedi piyasasında istediği likiditeyi bulamaması. Bitişikteki tablodan da izlenebileceği gibi, Türkiye'ye gelen yabancı hisse senedi yatırımcıları uzun vadeyle kalmışlar. Krizli dönemlerde çıkışlar var fakat sınırlı. Kaldi ki satmaya kalkarlarsa karşılarında aynı büyüklükte yerli alıcı bulamayacaklar. Borsanın bu yükselişinde yerli talep henüz harekete geçmedi. Dolayısıyla hisse senedi yatırımlarının önemli kısmı aniden çıkacak bir para değil, ılık sermaye veya ılık para diye tanımlanabilir.
Uzun vadeli yatırım- Özellikle yeni yıldan itibaren Yeni Türk Lirası'na geçişin etkisiyle yurtdışında yabancı bankaların çıkardıkları uzun vadeli YTL tahvilleri de ılık sermayeye iyi bir örnek. Son olarak 4 milyar YTL'ye veya 3.1 milyar dolara çıkan ve 510 yıllık vadelerle pazarlanan bu tahvilleri alanların yatırım kararı kısa vadeli değil. Türkiye IMF ile ilişkileri sonlandırma, AB sürecini devam ettirmeme gibi dramatik hatalar yapmadığı sürece bu tahvilleri alanların paralarını geri istemeleri pek akılcı değil. Dolayısıyla aracı bankalar da bu tahviller karşılığında topladıkları paraları döviz kurunda pozisyon açmamak için yatırdıkları Türkiye varlıklarından çözme yoluna gitmeyebilir. Bu özelliği nedeniyle bu para da ılık para sayılabilir.
Buna 17 Aralık sonrası Türkiye'nin görünümünün değişmesiyle daha uzun vadeli düşünen daha büyük ölçekli yabancı fonların varlığı eklenebilir.
Dalgalı kur önünü keser- Üçüncü neden olarak dalgalı kur gösterilebilir. Bu kadar yabancı para Türkiye'den çıkmaya kalkarsa kur piyasası anında tepkiyi verir. Her şeye rağmen Türkiye'den çıkmak isteyen olursa devalüasyon sonucu büyük zararları göze almak zorunda kalır. Dolayısıyla dalgalı kur da ülkeden döviz çıkışına karşı aniden yükselerek, bu çıkışların önünü kesici etki yapar. Dalgalı kurun yararlı tarafı ile o zaman tanışmış oluruz. Türkiye'ye gelen yabancı sermaye de bunu biliyor ve bunu göze alarak geliyor. Yani dalgalı kur sonrası gelen para, 2001 öncesine göre Türkiye'ye daha uzun sürüyle yatırım yapmayı baştan göze almış olarak geliyor.
Bıyıklı yabancının ve sıcak paranın yanına artık ılık parayı de eklemenin zamanı geldi.
Sonuç- "Para malın arkasından koşar" Adam Smith