|
|
|
|
|
|
Vali Güler: Tahrik var
İstanbul Valisi Muammer Güler, ''8 Mart Dünya Kadınlar Günü'' nedeniyle önceki gün Beyazıt Meydanı'nda gerçekleştirilen izinsiz gösteride polisin güç kullanımına ilişkin idari soruşturma başlatıldığını belirterek, ''Eğer orantısız güç kullanımı varsa, onunla ilgili kanunun gereği yapılacaktır'' dedi.
Güler, ''Dünya Kadınlar Günü'' nedeniyle Valilik'te düzenlenen etkinlikte basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ''Gösteride polisin orantısız güç kullandığına ilişkin eleştirilerin hatırlatılması üzerine'' Güler, şunları kaydetti:
''Basında yer alan eleştirileri okuduk. Bu konuyla ilgili idari bir soruşturma da başlatılmıştır. Eğer orantısız güç kullanımı varsa, onunla ilgili kanunun gereği yapılacaktır. Olayın bir başka yönünü de kamuoyunun bilmesini istiyorum. Çünkü kamuoyunda sadece olayla ilgili orantısız güç kullanımına ilişkin görüntüler yer aldı. Olayın gerisindeki gerçeklerin de kamuoyunun bilmesini istiyorum. İstanbul'da 2004 yılı içerisinde 1836 açık, kapalı yer toplantısı ve basın açıklaması yapılmıştır. Bunların 1788'ine hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Sadece kanunsuz olan 48 gösteriye müdahalede bulunulmuştur. Bu da yüzde 97'lik bir oranı ifade etmektedir. Yani sadece yüzde 3'lük olaya polis müdahale etmiştir. Özgürlüklerin en iyi şekilde kullanılmasında polisin aldığı tedbirlerle de yardımcı olunmuştur.''
Güler, 6 Mart Pazar günü Beyazıt ve Saraçhane'de gerçekleştirilmek istenen toplantı ve yürüyüş için, göstericilere bu alanlarda gösteri yürüyüşü yapılamayacağı konusunda kanuni tebligat yapıldığını bildirdi.
Göstericilere aynı gün için Kadıköy Meydanı, Kazlıçeşme ve Çağlayan'ı önerdiklerini vurgulayan Güler, hak ve özgürlükleri en iyi şekilde kullandırtmaktan yana olduklarını belirtti.
''KANUNİ ZORUNLULUKTUR''
Muammer Güler, şöyle devam etti: ''O gün kanunsuz olduğu kendilerine tebliğ edilmesine ve Saraçhane'de basın açıklaması yapmalarına izin verilmesine rağmen anayolu işgal ederek Beyazıt'a kadar yürünmesi için özellikle ısrar edilmiştir. Kendilerine 25 dakika boyunca ihtarda bulunulmuş ve yolun kapatılması ve gösterinin de kanunsuz hale dönüşmesi nedeniyle dağıtılması sağlanmıştır. Bu kanuni bir zorunluluktur. Aynı şekilde Beyazıt Meydanı'nda da basın açıklaması yapılmasına izin verilmiş. Ancak topluluğun gösteri yürüyüşü için anayolu işgal etmesiyle yeniden müdahalede bulunulmuştur.
Bu bizim kanuni zorunluluğumuzdur. Herkes kendi bildiği gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü yeri tayin edemez. Bu, yasalarla öngörülmüş bir tespittir. Böyle bir tespit vardır. Ancak ben özellikle belirtiyorum; burada bir provokasyon vardır. Bu olaylarda bir polis aracı tahrip edilmiştir. Bir polis motosikleti tahrip edilmiştir. 6 polis memuru yaralanmıştır, taşlarla saldırılmıştır. Bunun da bir provokasyon olduğunu açıkça belirtmek istiyorum. Gözaltına alınan kişilerin 17'sinin daha önce çeşitli terör örgütleriyle ilgili suçlardan dolayı kayıtlarının bulunduğu, 6 kişinin çeşitli suçlardan, 1 kişinin de terör örgütlerine yardım ve yataklık suçlarından arandığı tespit edilmiştir. Burada güvenlik güçlerinin zor kullanmaya adeta teşvik edildiği, tahrik edildiği belirlenmiştir.
Buna rağmen polisin zor kullanırken, orantılı güç kullanma konusundaki hassasiyetinin devam etmesi için her türlü uyarı ve eğitim çalışması devam ettirilecektir. Varsa bu konuda kanuni bir eksiklik, gereği yerine getirilecektir. Ancak polise de bu konuda anlayışlı davranılması, hak ve özgürlüklerin dilendiği gibi kötüyü kullanılmak amacıyla yerine getirilmemesini istiyorum. Hak ve özgürlükler, kanuni çerçeve içerisinde, Anayasa'nın belirttiği çerçevede yerine getirilebilir. Bu hakların kötüye kullanılması, böylesine sakıncalı durumlar ortaya çıkartabilir.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|